Öncü Medya Genel Yayın Yönetmeni Sadullah Ünsal, CHP Düzce Milletvekili Talih Özcan’ın partisinin Yığılca aday tanıtım programındaki konuşması sırasında kullandığı bazı kelimeler yüzünden uğradığı eleştiri bombardımanına farklı bir pencereden baktı.
‘Kusur var, kasıt yok’
Yorumlu-Yorum programında Vekil Özcan’ı yakından tanıyan birisi olarak konuyla ilgili girdiği diyalogları ve izlenimlerini paylaşan Ünsal, Düzce’nin her sorun ve talebi için koşuşturan bir siyasetçinin talihsiz bir durumla karşı karşıya kaldığına ‘Kusur var, kasıt yok’ şeklinde dikkat çekti.
Vekil Özcan’la yaptığı görüşmeyi anlattı
Konuşmada yapılan hatanın dil sürçmesinden kaynaklanabileceğini kaydeden Ünsal, “Ben Talih Özcan’a o talihsiz açıklamasını sordum. Dedi ki, ‘Ben şunu anlatmaya çalıştım, Yığılca’nın makus talihi var. Eğitim seviyesinde insanları geri kalmış. İstenilen eğitim kalitesini yakalayamamış.” ifadelerini kullandı.
“Hiçbir siyasetçi insanların bu şekilde gönlünü kıran ifadeler kullanmaz”
Özcan’ın aday tanıtım toplantısındaki açıklamalarının yanlış anlaşıldığına dikkat çeken Ünsal “Bazılarına göre, ‘Dervişin fikri neyse zikri de olurmuş.’ derler ama netice itibariyle burada bir yanlış anlaşılma var. Ben burada şuna inanıyorum. Hiçbir siyasetçi insanların bu şekilde gönlünü kıran ifadeler kullanmaz. İnsanların konuşmasından etkilendi veya böyle söylendi. Bir yere çekildi olabilir çünkü sıradışı bir insan. CHP'liler, ‘Bir vatandaş bir şey bilmez, biz ne dersek o kadar bilir.’ diye bir yaklaşımda. Bildiğimiz klasik CHP'li gibi değil.” dedi.
“Talih Özcan gerçekten halk insanı, gönül insanı”
Ünsal, CHP Düzce Milletvekili Talih Özcan’ın Düzce'nin abisi gibi olduğunu ve özrünü dilediğini ifade ederek şunları söyledi: “Buradan siyaset adına nemalanmak isteyen veya bunu siyaset adına kazanmak isteyen veya bu çıkıştan dolayı kendine siyasi ikbal veya bir yer edinmek isteyen herkes ortaya çıkabilir. Ben Talih Özcan'ın o zihniyette bir insan olduğuna inanmıyorum. Talih Özcan gerçekten halk insanı, gönül insanı.”
“Hem hayır istiyorsun hem de ‘Cami hayrı hiç bitmedi’ diyorsun”
Konuyla ilgili bir örnekle konuşmasına devam eden Ünsal, “Yığılca eski Belediye Başkanı Şevket Yıldırım, bir hatırasını anlatmıştı. Kendisi benim yakın dostum. Allah sağlıklı, uzun ömürler versin. Biliyorsunuz, Türkiye'nin her tarafında gerekli izinler alındıktan sonra makbuzlarla cami yapımı için bağış toplanabiliyor. Şu dönem çok fazla rastlamasak da bu hayır çalışmaları hala yurt genelinde devam ediyor. Bir gün hanımı Antalyalı olduğu için Antalya’da bulunduğu sırada eski Başkan Şevket Yıldırım berbere gitmiş. Tıraş olduğu sırada dükkana Yığılcalı bir vatandaş girmiş. Selamlaşmadan sonra bu Yığılcalı vatandaş ‘Düzce’nin Yığılca ilçesindeki camiler için hayır topluyorum.’ dedikten sonra şu cümleyi kurmuş, ‘Buranın camileri de hiç bitmedi.’ Hem hayır istiyorsun hem de ‘Cami hayrı hiç bitmedi’ diyorsun. Bunun üzerine bizim eski başkan şaşıp kalmış. O gün yaşananları ‘Koltuktan da kalkamadım, koltukta kaldım.’ diyerek anlatmıştı.” ifadelerini kullandı.
“Yığılca Türkiye'nin en güzel saklı cennetlerinden bir tanesi”
Olaya farklı açıdan bakmak gerektiğini ifade eden Ünsal, sözlerine şöyle devam etti: “Yığılca Türkiye'nin en güzel saklı cennetlerinden bir tanesi; suyuyla havasıyla yapısıyla mükemmel bir yer. Talih Özcan burada dil sürçmesi veya temsilde yapmış olduğu bir hatayla Yığılca’yı gündeme getirdi. Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Yığılca hakikaten makus talihine bırakılmış, merkezde oy kullanan bir sürü Yığılcalı var. Bunu bir dezavantaj gibi görmeyip Yığılca’nın avantaja çevirmesi lazım. Dertlerini anlatması lazım. Yatırım, istihdam noktasında bir yapılaşmayı bir şekilde anlatması lazım.”
“Belki Özcan Yığılca’nın sesi olmak durumunda kalır”
Ünsal, “Biz kimsenin müdafaasını etmiyoruz ama ben Özcan’ın dilinin sürçtüğünü ve burada anlatmak istediğiyle söylemlerinin birbirinden ayrıştığına inanıyorum. Yani en aptaldan en akıllısına kadar, en dehasından en delisine kadar kimse o açıklamayı yapmaz. Tabii bir kusur var, o da özür diledi, özrü de kabul edilsin. Fazla büyütmeye gerek var mı, çünkü siyasette insanlar birbirine lazım olur. Belki Özcan Yığılca’nın sesi olmak durumunda kalır, hakkını müdafaa etmek durumunda kalır.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.