AK Parti Düzce İl Teşkilatı İl Danışma Meclisi Toplantısı geniş katılımla Düzce Belediyesi Kültür Merkezinde salonunda gerçekleştirildi. Düzce’de ki Ak Partili Belediye Başkan’ları, meclis üyeleri, teşkilat başkanları ve partililerin katıldığı toplantıda konuşma yapan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “AK Parti gönüllüleri, yine aşkla ve heyecanla bu davaya sahip çıkıyor. AK Parti kadroları, kampanya sürecini ve referandumu yine büyük bir sabırsızlıkla bekliyor. Bazı çevreler, Türkiye’yi durdurmak istiyor olabilir. Türkiye’nin yükselişi bazılarını rahatsız ediyor olabilir. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz. Türkiye’nin bir güneş gibi parlamasının önünde duramadılar, duramıyorlar ve duramayacaklar. Bunu buradan son derece emin bir şekilde haykırıyorum. Çünkü sizlere güveniyorum. Çünkü bu salondaki her bir arkadaşımın bu davaya yere düşürmeyeceklerini biliyorum. Çünkü bugün burada olamayan arkadaşlarımızın da bu sancağı en yüksek burçlara dikmek için nasıl bir kararlılık içinde olduklarını biliyorum. Çünkü bu milletin Türkiye’ye ve Türkiye’nin geleceğine her ne pahasına olursa olsun sahip çıkacağını biliyorum. Biliyorsunuz, AK Parti ve MHP’nin birlikte teklif ettiği anayasa değişikliği teklifi TBMM’de 339 oyla kabul edildi. Yani meclisten bir referandum kararı çıktı. TBMM görevini yaptı, sıra millete geldi. Muhalefetin sergilediği bütün çirkinliklere rağmen, AK Parti ve MHP milletvekilleri, bu önemli konuyu sandığa taşıdılar. Parlamento vekildir. Asıl olan ise millettir. Biz milletin vekilleri olarak teklifi milletimizin önüne getirdik. Artık son sözü milletimiz söyleyeceksiniz. Bakınız, AK Parti olarak, en başından itibaren, bu konuda son sözü milletin söylemesi gerektiğini açıkça ifade ettik. ‘Şayet mecliste 367’yi bulsak bile, teklifi yine referanduma götüreceğiz ve milletimize soracağız’ dedik. Neden? Çünkü demokrasilerde son sözü millet söyler. Demokrasilerde söz ve karar milletindir. Mühür millettedir. Mühür; esnafın, memurun, işçinin, kadının ve erkeğin, yaşlı ve gencin elindedir. CHP ise her zaman olduğu gibi milletten kaçmayı tercih etti” dedi.
“Halktan kaçıyorlar”
Bakan Faruk Özlü CHP’yi eleştirerek “Ne acıdır ne gariptir ki, isminde Cumhuriyet olan bir parti, cumhurun karşısına çıkamıyor. İsminde halk geçen bir parti, halktan kaçıyor, halkın karşısında tir tir titriyor. CHP, anayasa görüşmelerini sabote etmek için elinden geleni arkasına koymadı. Meclisin itibarına yakışmayacak envai çeşit çirkinliği sergilediler. Boş ve yanlış sözlerle, yalan ve iftiralarla, anayasa değişiklik teklifini karalamaya çalıştılar. Onların yalanları varsa, bizim de doğrularımız var. Bu teklifin amacı, yönetimde istikrarı sağlamaktır. Bu teklifin amacı, yürütmedeki çift başlılığı ortadan kaldırmaktır. Bu teklifin amacı, yasama, yargı ve yürütmeyi birbirinden bağımsız hale getirmektir. Bakınız, bu teklif, sadece yürütmeyi güçlendirmiyor. Bu teklif, yasama ve yargıyı da güçlendiriyor.
Yürütmeyi güçlendirirken, yasamanın yürütme üzerindeki denetim yetkisini de artırıyoruz. Mevcut sistemde Cumhurbaşkanı sorumsuzdu. Yani Cumhurbaşkanını, vatana ihanet dışında hiçbir suçla yargılayamıyorsunuz. Şimdi Cumhurbaşkanı hakkında TBMM’nin kararıyla soruşturma yapılabilecek.
Mevcut sistemle, yüzde 25 oy olan bir parti, iktidar partisi olabiliyor. Şimdi iktidara gelmek için halkın en az yarısının oyunu almanız gerekiyor. Bu anayasa değişikliğinin belki de en önemli sonucu bu olacaktır. Artık Türkiye, koalisyon dönemlerine veda edecektir. Türkiye, bir daha koalisyonla yönetilen bir ülke olmayacaktır. Türkiye, bir daha, ‘Cumhurbaşkanı Başbakana anayasa kitapçığı fırlattı’ diye krizler yaşayan bir ülke olmayacaktır. Belki yaşı 30 civarında olanlar hatırlamıyor olabilir, ancak biraz daha yaşlı olanlar o günleri çok iyi hatırlıyor. Koalisyon dönemlerinden milletimiz çok çekti. Türkiye’nin yeniden o günlere dönmemesi için bu referandum çok önemli. Türkiye’nin yeniden bir atılım dönemi yakalaması için bu referandum büyük bir fırsat. Türkiye’nin önündeki son engellerden, üzerindeki son yüklerden, ayağındaki son prangalardan kurtulması için, referandum tarihi bir dönüm noktası olacak.
Nisan ayına kadar, bu anayasa değişikliğinin neler getirdiğini milletimize anlatacağız. Sizlerle birlikte her mahalleye değil, her sokağa değil, her eve gideceğiz. Çalınmadık bir kapı bırakmayacağız. Elini sıkmadığımız bir kişi dahi bırakmayacağız. Bu değişikliğe neden ihtiyaç olduğunu, ne amaçladığımızı ve değişiklik neticesinde neler kazanacağımızı herkese anlatacağız. İnşallah milletimiz en doğru kararı verecektir. Milletimiz, Türkiye’nin önünü açacaktır. Eminim ki referandum sonrasında rüzgâr, artık arkamızdan esmeye başlayacaktır. Bu gemi, bundan sonra çok daha hızlı bir şekilde yoluna devam edecektir. Hiçbir fırtına ve hiçbir dalga, bırakın bu gemiyi batırmayı, bırakın bu gemiyi durdurmayı, yavaşlatmayı bile beceremeyecektir. Bu bilinçle hareket edelim. Düzce’de bir rekor kıralım. Ben Düzce’nin bu referandumda en fazla evet oyu veren şehir olacağına inanıyorum. Ben bunu hedefliyorum” dedi.
05 Şubat 2017 Pazar 14:59
Son Güncelleme: 05.02.2017 15:12