Sadece Düzce değil Türkiye bu programı konuşuyor. 18 Nisan Cuma akşamı Öncü TV’nin ilgiyle izlenen ‘Kitabın Ortasından’ programına konuk olan Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün, Düzce Belediyesi’nde maaş krizi olmadığını vurguladığı sözleri hem yerel hem de ulusal basında geniş yer buldu.
BAŞKAN ÖZLÜ PROGRAMDA NE DEMİŞTİ?
Programda, Düzce Belediyesi’nde maaş sıkıntısı olduğu yönünde gelen yoruma sinirlenen Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, “Bugüne kadar, Düzce Belediyesinin tüm personellerinin maaşları ödendi. Şirket çalışanlarının da maaşları ödendi. Sadece ödenmeyen mesai ücretleri var. Bakın geçen sene personeline en yüksek maaşı veren belediye biziz. Bütün dünyada bir ekonomik bir sıkıntı var, Türkiye’de bir ekonomik bir sıkıntı var. Bu konuda şikayetçi olan arkadaşımız istifa edebilir. Son 2 yılda Türkiye’deki ekonomik şartlar nedeniyle gelirlerimiz 1 kat arttı, giderlerimiz de 2 kat arttı. Bakın elimizde çok proje var. Mobilya Kent Projesi var ve bunu satacağız. Kaynak oluşturuyoruz. Benim geldiğim kadar 45 milyar borç vardı, şimdi 5 -6 milyar borcumuz var. Son 3 ayda gelirlerimiz, 701 milyon TL, giderlerimiz 600 küsur milyon TL.” ifadelerini kullanmıştı.
MAAŞ DEĞERLENDİRMESİNE İYİ PARTİLİ ER’DEN TAVSİYELİ ÇAĞRI
Özlü’nün maaş değerlendirmesi üzerinden yapılan haber ve yorumlara İYİ Parti Düzce İl Başkanı Yunus Özay Er de dahil oldu ve başkana bir öneride bulundu.
“BELEDİYE ŞİRKETLERİMİZİN VERİMLİLİĞİNİ ÖLÇTÜRELİM”
Sosyal medya hesabından bir Başkan Özlü’ye seslenerek bir çağrı yapan İl Başkanı Er, şu ifadeleri kullandı:
“Faruk Bey, Sayın Başkan
Güncel manada yerel ve ulusal gündemde yer alan “Belediye çalışanlarının maaşları ve hak edişleri” ile alakalı tartışmalara yine bir son verme adına bir önerim olacak.
Gelin bir bağımsız denetim firması ile anlaşalım (Belediyemize yük olmayacağız, çalışma masrafını ben karşılayacağım) ve belediye şirketlerimizin verimliliğini ölçtürelim
Ve...
1) Ortaya konan performans bazında belediyemiz ve iştiraklerinde mevcut çalışan sayısı fazla mı değil mi? Maaş, mesai ve benzeri muhtemel ödeme sıkıntılarının asli sebebi bu “sayısal” durum mudur?
2) Belediyemiz ve iştiraklerinde halihazırda çalışanlarımızın “verimli” çalışabilmekte midir? Belli bir iş için doğru sayıda işçi çalıştırılabilmekte midir?
3) İddia edildiği gibi siyasi saiklerle işe alınan ama daha başka işlerle meşgul olan hatta yine iddia edildiği gibi “işe gitmeden maaş alabilme kabiliyetine sahip” çalışan var mıdır, yok mudur?
4) İstihdam edilen çalışanların ne kadarı seçimler öncesi işe alınmış ne kadarı seçim sonrası işten çıkartılmıştır?
gibi sonradan da ekleyebileceğimiz birkaç soruya kısa sürede yanıt bulabilir ve gerçek durumu kamuoyuna gösterebiliriz
Bu sayede de yapılan eleştirilerin “haklı” mı, “haksız” mı olduğuna Düzceliler daha rahat karar verebilirler diyorum
Ne dersiniz
Ülkeye de örnek olacak bu adımı atalım mı?
Not: Lütfen şirketlerimiz zaten ISO tarafından sertifikalandırılıyor gibi savlar ortaya koymayalım… Benim incelemeden kastım kalite değil ‘verimlilik’.”