Kategoriler

GERDANLIK KİMLİĞİMİZ OLACAK

Bugün Türkiye'de temelinden, harcına kadar, barajından, yoluna kadar birçok hizmetin mimarı olan merhum Süleyman Demirel'in doğum günü. Allah rahmetiyle muamele eylesin. Türkiye'ye kimlik katan insanlardan, büyüklerden, devlet adamlarımızdan bir tanesi kendisi… Ülkelerin, milletlerin, illerin, ilçelerin, yörelerin bir tarihi vardır, bir kimliği vardır. Düzce'nin de bir tarihi ve kimliği var. Düzce'nin tarihinde ve kimliğinde birçok isimler geldi, gitti. Depremden sonra il olduk ve milletvekillerimiz oldu geldi, gittiler. Bu memleketin kimliğine dokunan 2-3 insan kaldı. Bu insanlar, bu memlekete yapmış olduğu eserlerle, hizmetlerle bugün Düzce Üniversitesi'nin temelini atan Necmi Hoşver’dir. Allah hayırlı uzun ömür versin. Silinmeyecek bir gerçek. Milletvekilleri geldi gitti, siyasetçiler geldi gitti. İsimlerini hatırlamıyoruz bile. Dere akar kalır mili, yiğit ölür kalır namı.

BÜYÜK DÜŞÜNEN ÖZLÜ’NÜN, KÜÇÜKÇÜ İDARECİLERİ

 AKŞAM FINDIK FISTIK YEDİKLERİYLE, SABAH BELEDİYEDE İŞİ BAĞLANIYOR

Düzce'de 29 Ekim'de şehrin gerdanlığı, 100 milyon liraya mal olan köprü yapıldı. Şehrin gerdanlığı yakıştı. Ben Düzce'de, 90'lı yıllarda ilçeyken Düzce'de gazetecilik yaptım. İl oldu, gene bu mesleği icra etmeye çalışıyoruz. Hep Asar Suyu Projesi’nin hikayesini duyduk. Bir yerden başlamak lazımdı, başlandı. ‘Yayaların gezeceği köprüye, o kadar maliyet olur mu?’ eleştirileri de var. Düzce’nin bir simgesi yok. Belki 10 sene sonra, dünyanın farklı yerlerinde, meşhur yerler gibi buranın da bu köprülerin de, bu gerdanlığın da bir tarihi olacak. Yurt dışında iki tane kilit bağlamışlar köprüye. ‘Aşıklar Köprüsü’ demişler, meşhur olmuş. Belki selfieler çekilecek, birçok şiirler yazılacak. Şehre kimlik katan o şehirdeki eserlerdir. Güzel bir eser ortaya çıkardı Faruk Özlü. Düzce'nin kimliğine dokundu. Düzce'nin geleceğine dokundu. Faruk Özlü'nün Düzce kimliği zaman içinde bir Necmi Hoşver ve bir Avni Akyol gibi anılacak insanlar listesine girdi. Düzce'de yıllar önce yeşil Düzce’ydi. Zaman içinde, bu geriye düştü. İnebolu'nun veya Türkiye'nin muhtelif bölgelerinin gerisine düştük. 300 dönüm üzerine bir Mobilya Kent yapılacak. Büyük düşünen, gece gündüz çalışan bir adamın ekibine bakmak lazım… Mesela Başkan Yardımcısı Okan Kaltu; yazdığımız zaman ‘Adamı yiyecek misiniz, edecek misiniz, eyleyecek misiniz?’ diyorlar. Biz Hatice'ye değil, neticeye bakıyoruz. Biz söyleme değil işe bakıyoruz. Biz makama değil faydaya bakıyoruz. Akşam ceviz kırdıklarıyla, fındık yedikleriyle, sabah belediyenin belediyede iş potansiyeli sağlıyor. Önümüzdeki günlerde, bu ay sonunda bir değişim olacakmış belediyede. Muhtarlar Müdürlüğü de yapmış olan, bir Çöp İşleri Müdürü var. Belediyede yapamadığı tek şeyin başına vermişler adamı. Çöp toplama ve takip noktasında adam bir mazeret, bir gerekçe uzmanı. Herhangi bir yerde bir sıkıntı olduğu zaman, mutlaka bir mazereti var. Ya çözüm üreteceksin ya da mazeret üretmeyeceksin, Mehmet Ali Bey.

O KAPILARI ÇARPMA, HESABINI İYİ VER

YAPAMAYACAĞI İŞE MÜDÜR OLMUŞ, İŞ DEĞİL MAZERET ÜRETİYOR

Geçtiğimiz günlerde Düzce Belediyesi'ne Sayıştay’dan adamlar gelmiş. Devlet, iktidar ve muhalefet demez, denetler. Bildiğim kadarıyla Caner Bey destek hizmetlerindeki müdür. Kapılar çarpılmış, içeriden gürültüler. Sayıştay müfettişlerinin olduğu odadan. Bu kapının parasını sen mi verdin? Yarım saat, 10 dakika sonra da gidiyorsun, özür diliyorsun. Güç fazla olduğu zaman, o makamı babasından kalan miras gibi sahiplenen zihniyet var. O kapıları dikkatli aç - kapat Caner Müdür. Ondan sonra kükredin mi? Hesabını soracaklar. Hesabını sordukları zaman, ortalık ayağa kalkıyor. Şunu net olarak söylemeliyiz, adam yok. Özlü’nün kalıbında, düşüncesinde, derdinde, vizyonunda belediyede adam yok. Büyük düşünen, büyük adım atan, büyük hayaller kuran düşünceyle, küçük olan, küçük hesapları yapan, idareciler bir araya gelince böyle bir curcuna çıkıyor. Ortaya böyle bir keşmekeş çıkıyor. Tabiri caizse, belediyede bir gruplaşma var. Düzce Belediyesi, küçükken ip çekmece oyunu oynardık, onun gibi oldu. Herkes birbirinin altını oyuyor, çözüm yok. En ufak iş Faruk Bey'e geliyor. Tasarruf niye almıyorsunuz? Sizi oraya müdür, başkan atamış, yardımcı atamış. Çoluk çocuk sülale orada bütün imtiyaz makamlar mevkiler yetkiler imkanlar…

TALİH ÖZCAN NEDEN DÜZCE’NİN ABİSİ?

Büyük eserler kazandırmaya çalışan burada bir Faruk Özlü var. Geçmişte Milletvekili olmuş insanları hatırlamıyoruz bile. Silinip gitmişler. Bu memleketle hiçbir alakası olmayan adamlar, milletvekili oldu. Bu arada Ercan Öztürk de samimi, yürekten. İyi bir niyetle memlekete vekillik yapmaya çalışıyor. İsmini bırakabilir mi? Onu zaman gösterir. Bir gün bir dostum bana dedi ki; zaman zaman Talih Özcan CHP milletvekilinin, Düzce'de yaptıklarıyla ilgili buradan temaşa ediyoruz. ‘Talih Özcan'a Düzce'nin abisi demen yanlış.’ dedi. Talih Özcan'ın kökeni Gümüşova, ama Sakarya'ya gitmiş. İstisnalar kaideyi bozmaz.  Vilayet olduğumuzdan bugüne kadar, Düzce milletvekillerinin kaç tanesi böyle değil? Düzce'de siyaset yapan insanların kaç tanesi bir Talih Özcan değil. Yaşar Yakış, milletvekilliği ve bakanlık yaptı. Akçakoca doğumlu, ne kadar kalmış Akçakoca’da? Özcan Düzceli değil, ama sahada. Düzceli milletvekilleri nerede? İnsanlarla, birebir diyalog kuruyor. İnsanlara hürmet ediyor, yaklaşıyor, muhabbet ediyor. Ben senin vekilinim diye yaklaşıyor. Belki muhalefet olduğu için böyle yapıyordur. İktidar olduğu günleri de görür müyüz? Onu bilmiyorum. İşin doğrusu şu; bir memlekete tarihine ve kimliğine dokunmak istiyorsan, siyaset yaparken, hizmet ederken o insanlara karşı, mütevazi olacaksın. Bu makamlar, mevkiler gider. Bu belediyedeki arkadaşlarımız da idarecilerimiz de; gece gündüz mücadele veren, şehre kimlik katmaya çalışan, şehre asaletini kazandırmaya çalışan, şehre tarihiyle beraber çalışıyor. Konuralp’teki kazıların Düzce’nin kısa, orta ve uzun vadede bir amiral gemisi olacağına inanıyorum. Mobilya Kent keza öyle. Bunlar bu şekilde devam ederken, diğer milletvekilleri ne yapıyor?

Temele sormuşlar: “Temel düşman havadan gelirse ne yaparsın?” “Ateş ederim komutanım.” demiş. “Denizden gelirse ne yaparsın?” demişler. “Ateş ederim.” demiş. “Karadan gelirse ne yaparsın?” demişler. Temel de “Komutanım bu ordunun benden başka askeri yok mudur?” Gümrük Müdürlüğü yapılacak, Faruk Özlü. Okul yapılacak Faruk Özlü. Bu memleketin milletvekilleri nerede? 22 yıllık AK Parti iktidarında, Türkiye; yoluyla, okuluyla, sosyal yaşamıyla, yatırımıyla adeta kabuk değiştirdi. Ama bu kadar nimetten faydalanamayan tek il Düzce. Hava kirliliği noktasında bir yere gelinmedi. Diğer vilayetlere baktığınız zaman, yapılmayan birçok yatırımımız var. Daha okullarımızı bitiremedik. O kadar üst seviyede söylemleriniz var, ama bu söylemler hizmete dönmüyor.  Kuzeybatı Çevre Yolunu aşamadık. Sabahları trafik insanları hakikaten bunaltıyor. Bugün ekonomik tedbirler var. Yokken bu memlekete para, hizmet dağıtılırken neredeydiniz? Karadeniz'den ve Ankara'dan gelen arabaların şehir merkezine girmeden çıkacak bir yolu yapılmamış. Sonuç hala biz yapılmayan okulları, açılmayan yolları, kirli bir havasıyla yaşamak zorunda kalıyoruz. Ondan sonra da hürmet bekliyorlar, saygı, alaka, egolarının tatminini bekliyorlar. Daha çok beklersiniz.

Yorumlar