Her seferinde gerek AK Parti tabanından gerekse diğer tabanlardan bir eleştiri gelir.
AK Parti de siyaset yapan kriptofetöcüler neden ayıklanmadı? Neden bunların kalmalarına izin veriliyor? Neden itirafçı veya tanıklar sahalarda cirit atıyor?
***
Geçtiğimiz günlerde bir hukuk bürosunda hakkında yazı yazdığım Celal Furuncu ile karşılaştım. Kendine göre haklı yönlerini anlatmaya çalıştı. İş yapmak için ekmeğini kazanmak için mücadele ettiğini savundu.
Bununla birlikte AK Partinin kuruluş sürecinden bugüne 17-25 Aralık’tan sonra Cumhurbaşkanının yanıldığını beyan ettiğini, kendisininde yanıldığını söyleyerek hayata tutunmak için mücadele ettiğini anlattı.
Eski alışkanlık ve öğretilerinden olsa gerek benim ne kadar eksiğim hatam ve özelim varsa çok iyi bir araştırma yapmış. Hep o noktadan girip üstü kapalı kulak çekmelerle süsledi duruşunu.
Fetö’nün en büyük taktiklerinden birisi insanların özel hayatlarını incelemek, zafiyetlerini gözden geçirip yumuşak karnından dokunarak istediklerini elde etmek.
Elde edemezlerse baskı ve tehditle yaptırımla sonuca gitmek.
Biz de kendisine dünyada ceza ve ahiretle cehennemle verilen korkuları umursamadığımızı söyleyip, ‘Cezaysa yatarız Cehennemse yanarız’ diyerek cevabını verdik.
***
Şimdi gelelim yukarıdaki siyaset ve Fetö ilişkisine.
Herkes hata yapabilir herkesin hata yapma hakkı da var. Ama Fetö’den yargılanan, mağdur olduğuna inananların bir duruşu, söylemi var.
Sap döner hesap döner. Bugünler gelir geçer o zaman hesabı sorulur. Bugünler AK Partinin günü değil. Bugünler Devletin günü. Fetö ile mücadele Milli Güvenlik siyaset belgesine girmiş ve devlet aklı olmuştur
.Devletin aklı ile AK Parti ortak hareket ettiğine göre demekki bu aklın sahipleri bugünleri bekliyor.
***
İşin en can alıcı noktası da şu; Şimdi Fetö’cü diye itham edilen siyasetçilerin bu iddiayı dile getirenlerle bir rekabeti , bir menfaati ve bir çıkar çatışması var.
Söylemlerin ve eylemlerin ise altı boş.
Şimdi buradan açık çek, Özel bilgi ile bizimle kim Fetö’cü ise bilgisi belgesi elle tutulur iddiası olan varsa ben buradan açıklamaya hazırım.
Net bir ifadeyle beyan ediyorum bilgi vereni belge vereni ve iddiasını ispatlayacak olanı bedeli ne olursa olsun hapis yatma dahil açıklamayacağım ele vermeyeceğim.
Öyle İşkembe-i Kübra’dan sallamak yok.
İnsani, vicdani ve İslami değerlerin kabul görmediği sözü,beyanı kabul etmiyoruz. Edemeyizde.
***
Hakikat kendiliğinden belli olsaydı hitabete gerek kalmazdı. Hakikati olan, millet devlet derdiyle dertlenen, benimde derdimle dertlenin diyen varsa işte meydan.
AK Parti MHP ve diğer partilerde Fetö’yle mücadelede varsa yüreği olan buyursun.
Bizde var. Koyalım ortaya, evimizin önünü süpürelim. Yoksa perde arkasından cüzdan için, makam için, menfaat için, KİMSE KİMSEYE TEZVİRAT YAPMASIN VESSELAM.