Bir FETÖ Tehlikesi Daha mı Geliyor?
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen tartışma konularından birisi de, devlet kadrolarında FETÖ’den boşalan yerleri başka tarikat ya da cemaatin doldurup doldurmadığı tartışması oldu. Marmara İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse’nin, “Bir FETÖ gitti bin FETÖ geliyor” uyarısıydı sebebi.
İlahiyat Dekanları Konseyi’nin de aynı çerçevede açıklaması, özellikle bu tür tartışmalarda adı geçen tarikat, cemaat ve yapılara bağlı kişiler ile onlara bağlı sosyal medya hesaplarının akıldışı, ahlakdışı tepkisiyle karşılaştı.
Hürriyet'ten Nedim Şener, “Bir FETÖ gitti bin FETÖ geliyor” uyarısının dikkate alınması için Diyanet'in tarikatlar raporunu hatırlattı.
Diyanet'in resmen kabul etmediği raporda, FETÖ'den başka devlete sızmaya çalışan ve yabancı istihbarat örgütüleri tarafından kullanılmasından endişe edilen bazı tarikat ve cemaatlerle ilgili tespitler yer alıyordu.
2 yıl önce gündeme gelen rapor tarikatların büyük tepkisini çekmişti. Şener, yazısında rapora ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"(...) Temelde uyarı yapılan konu, FETÖ gibi devletin içine sızmaya çalışan, devletin kanunu yerine liderinin talimatına bakacak, hatta bir gün ihanetin içinde yer alacak, bazıları da yabancı istihbarat ile ilişkisi olan yapılardı.
Kim bunlar diye sorduğunuzu biliyorum...
Kaynağımız, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “Türkiye’deki Dinî-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dinî-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dinî Akımlar raporu olacak...
İlgili tüm kurumlar ve şahısların bildiği hatta ilk başta raporda adı geçen gruplara sızdırılan üzerinde “Gizli” ibaresi bulunun bu araştırma yapılmış, basılmış ama resmen kabul edilmemiş.
Sadece, “Bir FETÖ gitti bin FETÖ geliyor” diyen ilahiyatçının 15 Temmuz gününden bu yana nasıl linç edildiğini, itibarsızlaştırmak için atılmadık iftira ve yalanı görünce Diyanet’in bu raporu resmen kabullenmediğini anlarsınız.
Diyanet ‘Tarikatlar Raporu’nu Neden Toplatmak İstedi?
Geçen yıl basına yansıyan raporda, onlarca, tarikat, cemaat, hareket, yapı, gruptan söz ediliyor. Basına yansıyan hatta kitap olarak piyasada satılan, tasavvuf geleneğinden gelen, üzerinde hiç kimsenin tartışması olmayan tarikatlarla ilgili olumlu tespitler yapılırken, bir cemaat için şu uyarılar yapılıyor:
“Süleymancıların, Kuran kurslarına Diyanet’in ismini kullanarak yardım topladıkları, cenazelerde para karşılığı Kuran okuma ve ıskat hususlarında da oldukça aktif davrandıkları bilinmektedir. Süleymancılarla ilgili olarak, onların, birtakım yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantısı olduğu iddialarının ciddiye alınması ve yeni bir FETÖ ile karşılaşmamak için gerekli incelemelerin yapılması, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.
Zira uzun yıllar cemaat bünyesinde çalışmış, içyüzlerine vâkıf olduktan sonra onlardan ayrılmış olan ve cemaat içinde “Kozan imamı” olarak bilinen Mustafa Akyıldız, oluşumun din anlayışı ve yapılanmasıyla ilgili oldukça ciddi iddialarda bulunmaktadır. Buna göre cemaatin Türkiye genelinde bölgeler bazında “kolordu kumandanlığı” ismi altında yapılandıkları öne sürülmektedir. Cemaat hakkında dile getirilen bir başka iddia da 16 yıldır derin güçler tarafından kontrol altında tutulduğudur.
Sırlarını açığa vuran ya da kendilerine hasım gördükleri kimseler için (yetmiş bin kuru fasulye okuyarak) beddua seansları düzenledikleri, menfaatleri icabı çok kolay yalan söyleyip iftirada bulundukları öne sürülmektedir.”
Diyanetin raporunda ise, Süleymancılarla ilgili şu değerlendirme yapılıyor:
Süleymancılarla ilgili olarak, onların, birtakım yabancı istihbarat örgütleriyle bağlantısı olduğu iddialarının ciddiye alınması ve yeni bir FETÖ ile karşılaşmamak için gerekli incelemelerin yapılması, üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.