Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Akit TV’de yayınlanan Murat Şahin’in hazırlayıp sunduğu ‘Gün Başlıyor’ programına konuk oldu. Programda Düzce’de yürütülen çalışmaları ve Türkiye gündemini değerlendiren Özlü, Millet Kütüphanesi ve Sabiha Ulusoy Kütüphanesinin özellikle öğrencilerin büyük beğenisini çektiğini vurguladı.
Düzce’ye yeni bir kütüphane sözü
İstanbul Caddesi üzerinde bulunan Basmacılar Çarşısı’nda yıkılan binanın da kütüphaneye çevrileceğini dile getiren Başkan Özlü, “Benim telefonuma sabahın erken saatlerinde mesajlar geliyor, ‘Kütüphane doldu’ diye. O genç çocuklar açıyorlar kitapları, ders çalışıyorlar. Ben de bundan son derece mutlu oluyorum. Şimdi inşallah bir kütüphane daha yapacağız, Düzce’nin merkezinde İstanbul Caddesi dediğimiz yerde. Eskiden Basmacılar Çarşısı denilen bölgede bir bina vardı, biz o binanın sorunlarını çözmek için çok uğraştık. Miras konuları olduğu zaman, biliyorsunuz sorunun çözümü çok uzun sürüyor. Bu günlerde inşaata başlayacağız, inşallah o binanın son 2 katını kütüphane yapacağız” ifadelerini kullandı.
“Konuralp’teki kazılar yüzde 75 oranında tamamlandı”
Konuralp Antik Tiyatro’da devam eden kazılarda gün yüzüne çıkartılan tarihi eserlerin arkeoloji dünyasında büyük heyecan oluşturduğunun altını çizen Özlü, “Ben Konuralp’teki kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkan eserleri gördükçe, bundan 4 buçuk yıl öncene kadar doğu bir iş yaptığımızı, ne kadar doğru bir işe parmak bastığımızı anladım. Ege bölgesinde benzeri eserler görülebilir, ama Batı Karadeniz Bölgesinde, bizim olduğumuz bölgede görülmesi gerçekten çok takdire şahandır. Bu kazılarda Apollo heykeli bulduk, Medusa Heykeli bulduk. Yine orada en son yaptığımız kazılarda aslanlı bir mozaik bulduk. Türkiye’de eşi benzeri olmayacak derecede sağlam kalmış bir aslanlı mozaik bu. Onu şimdi korumaya alıyoruz, çünkü kış şartları yağmur, çamur ve kar gelecek. Kazılar yüzde 75 oranında tamamlandı, inşallah arkeologların bize belirttiğine göre restorasyon çalışmalarının projelendirilmesine çalışılacak. Orası gerçekten o bölgede çok önemli bir destinasyon merkezi olma potansiyeline sahip” ifadelerine yer verdi.
“İstanbul’a en yakın antik tiyatro Konuralp’te”
İstanbul’a en yakın antik tiyatronun Düzce’de olduğuna dikkat çeken Özlü, Türkiye’deki tüm vatandaşları Düzce’ye davet etti. Konuralp’in bundan 2 bin yıl önce büyük bir yerleşim yeri olduğunu tahmin ettiklerini sözlerine ekleyen Özlü, konuşmasının şu şekilde sürdürdü:
“Bu kazılar arkeoloji dünyasında da büyük bir yankı uyandırdı. Milattan önce 3 yüzyıllarda yapılan bir antik tiyatro, yaklaşık 10 bin kapasiteli bir antik tiyatro, arkeologların ifade ettiklerine göre, 10 bin kişilik bir tiyatro varsa, o bölgede bir şehir vardır ve bu şehirde en az 10 katı bir nüfus vardır demektir. Yani o bölgede geçmişte, bundan 2 bin yıl önce 100 bin nüfuslu bir şehir var demektir. Yine arkeologların bize ifade ettiklerine göre İstanbul’a en yakın antik tiyatro Düzce’de. Düzce’de cumhuriyet döneminde, cumhuriyetin ilk yıllarında Osmanlı devletinin son yıllarında, bu mübadele ve göçlerle büyüyen bir şehir olarak bilinir. Yani Düzce’nin çok tarihi bir kent olduğu bilinmez, söylenmez. Ama Düzce gerçekten tarihi bir şehir, Düzce’de tarih var, Düzce’de deniz var, Düzce’de yayla var, Düzce’de şelale var, yani Düzce’de her şey var.”
“Adolf Hitler bile İsrail’in yaptığı vahşeti yapmadı”
İsrail’in tüm dünyanın gözü önünde Filistin’de kadın, çocuk ve yaşlı demeden masum sivillerini katletmesini “2. Dünya savaşı sırasında ve sonrasında Adolf Hitler bile İsrail’in yaptığı vahşeti yapmadı” sözleri ile masaya yatıran Özlü, “Gazze’de olanlar, Filistin’de olanlar ben hep söylüyorum, Adolf Hitler 2. Dünya Savaşı ve savaş sonrasında bu kadar vahşet yapmamıştı. Yani Adolf Hitler’in yaptığından daha kötü bir durumla karşı karşıyayız. Bu Türkiye’nin gündeminde, dünyanın gündeminde olan bir konu. Bence bu sorunun temeli aslında çok derinlerde, yani Gazze konusu, Filistin konusu, bir hastanenin bombalanması, ya da ne bileyim; kanser hastalarının Türkiye’de edilmesi, çok derinlerde bir sorun. Bundan bin yıl önce Haçlı seferleri oldu, yani Haçlı seferlerine dayanan bir sorundan bahsediyoruz. Çünkü burası, 3 dinin de kutsal bildiği bir bölge. Yani Müslümanlık, Musevilik ve Hıristiyanlığa bağlı dinlerin 3’ünün de kutsal bildiği bir bölge. Dolayısıyla burada 2 bin yıldır bir çatışma var” ifadelerine yer verdi.
Siyasette 50 +1 tartışması
Türk siyasetindeki 50 + 1 tartışmalarına da değinen Başkan Özlü, “Bildiğiniz gibi bir 6’lı masa vardı, ne yedikleri, ne içtiklerine kadar hep gündem olurdu. 6’lı masanın tek ortak paydası vardı; AK Parti’yi göndermek, Recep Tayyip Erdoğan’ı göndermek. Ama meşru bir zeminde kalabilmek için bir ortak payda oluşturdular ve dediler ki; ‘Biz güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem demek, gücün parlamentoda olduğu sistem demek. Şimdi bakıyoruz bu 6 lider, 14 Mayıs seçimlerinde hiçbirisi parlamentoya aday olmadı. Hani güçlendirilmiş parlamenter sistem istiyordunuz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem isteyen insan, parlamentoya aday olur, çünkü onlara göre güç parlamentoda, çünkü mevcut sistemin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin değiştirileceği yer parlamentodur. Yani Anayasa değişikliği yapılması gerekiyor, Anayasa’nın değişeceği yer parlamentodur, ondan sonra millettir” açıklamalarında bulundu.
HABER: Savaş ARI