Düzce'de nefes alacak halimiz kalmadı. Düzce’nin mobil hava izleme istasyonlarındaki verilerine baktığınız zaman havadaki asit miktarının yaşanılabilir seviyenin çok çok altında olduğu gerçeğiyle yüzleşiyorsunuz. Gerek bakanlığın hava kalitesi parametreleri gerekse özel sitelerde havaların içindeki insan sağlığına zararlı bilimsel verileri gördüğünüzde ‘Burada yaşanır mı?’ diyor insan. Dışarıdaki hava eve giriyor ve bu hava kirliliği ömrü 2-3 yıl azaltıyor. Solunum yolları enfeksiyonu dahil birçok hastalığın sebebi. Ciğerler temiz olmadığı zaman, temiz hava girmediği zaman yani uyuşturucudan, alkolden veya birçok şeyden daha kötü bir hava soluyoruz. Bugün itibariyle mikrofonu alsak, sokağa insek, ‘Düzce'nin en önemli sorunu size göre hangisidir?’ desek, insanlar bu verileri bilse herkes birinci sıraya hava kirliliğini koyar. Çözün lütfen, lütfen çözülmesi lazım. Düzce'de yaşayamıyoruz, Düzce'de nefes alamıyoruz, Düzce'de az yaşıyoruz. Biz bu memlekette yaşamak istiyoruz. Düzce havasını önce kim, nasıl temizleyecek? Devletin ilgili birimleri var. Buna bir çözüm üretecek mecra yok mu? Her şeyimizi biz duayla mı çözeceğiz? ‘Katransız dua kabul olmaz.’ demiş Hz. Ömer. Yani o günkü şartlarda nakliye develerle yapılıyor. Bir bedevi yatıp yatıp kalkıyor, dua ediyor. Hz. Ömer'in dikkatini çekiyor, diyor ki ‘Derdin ne senin?’ Adam, ‘Devemin ayağında çıban çıktı, dua ediyorum. Kervan gidiyor, ben geride kaldım.’ diyor. Hz. Ömer, ‘Katran sürdün mü?’ diyor. Katran derken bugünkü şartlarda ilaç veya tedavi. Adam yapmamış. Hz. Ömer de diyor ki, ‘Katransız dua kabul olmaz.’ Biz Düzce için, havamız için dua edeceğiz. Ama birilerinin bir makamın, bir yetkilinin, bir dertlinin buna bir katran vurması lazım, çare olması lazım. O sebebi yetmediği yerde Allah'a dua ederiz. Komple duaya mı çıkalım? Önce katran süreceğiz.
Bununla ilgili ne Düzce Devlet Hastanesi’nde ne üniversitede ne de özelde doktorlar konuşmak istemiyor. Millet zehir soluyor. Bir çözüm olması lazım, devlet aklının devreye girmesi lazım. Bilim aklının devreye girmesi lazım. ‘Bu hava nasıl temizlenir, bu hava nasıl kirletilmez’ diye önlemler alınması lazım. Ama alınmıyorsa herkesin makamının, yetkisinin, etkisinin, imkanının dünyada ve ahirette bir hesabı var. Yazık. Uyuşturucudan daha tehlikeli bir hava soluyoruz.
BU DURUŞ UYUŞTURUCUNUN BELİNİ KIRIYOR
PERSONELİ UYUŞTURUCU TESTİNE TABİ TUTACAK
Akçakoca Belediye Başkanı bir açıklama yaptı. Dedi ki ‘Bütün personeli uyuşturucu testine tabi tutacağız.’ Evet çok önemli, müthiş bir çıkış. 2024 yılının en güzel uygulaması. Bence bu birçok kamu kuruluşunda ve şehirlerarası otobüste, ilçeler arası otobüs şoförlerinde, toplu taşıma yapan şoförlerde, belediyelerde komple elden geçirilmesi gereken bir şey. Seni tebrik ediyorum Fikret Albayrak, gerçekten tebrik ediyorum. Emniyetten gelen verilere göre, sessiz sedasız işten çıkarılan, uyuşturucu kullanan adamlar var. Bunlara biz canımızı emanet ediyoruz. Çoluğumuzu çocuğumuzu taşıyorlar. Belediyenin veya kamunun farklı yörelerinde çalışma yapıyorlar, araç kullanıyorlar. Dikkatimizi çeken bir şey daha var, son zamanlarda. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın koordinasyonunda Düzce Emniyeti’nin, Düzce Jandarması’nın, Sayın Vali’nin, Sayın Başsavcı’nın Düzce'deki mücadelesinde çok ciddi bir mesafe kaydedildi. Şu anda uyuşturucuya ulaşmak konusunda bir zorluk var Düzce'de. Ama bu uyuşturucuyu kullanan diyelim ki ilimize ilçelerden gelen minibüs şoförleri, hepsini kastetmiyorum ama istisnalar kaideyi bozmaz. Toplu taşımada çalışanlar, hatta biz gazeteciler dahi olmak üzere bu teste tabi tutulsun.
MİLLET KUMARIN KISKACINDA
Geçen gün intihar vakaları gerçekleşti. Sanal kumar diyorlar, gençler sanal kumar oynuyor internet üzerinden. Biz burada bir haber yapıyoruz. Milletin işine gelmiyor. Gidiyorlar mahkemeye, sonra linkini kaldırıyorlar. İnternete erişim engelleniyor. Millet uyuşturucunun kıskacında, gençlik oyunun, kumarın kıskacında inim inim inliyor. İntiharlar var. İş kazalarına bakın, toplumdaki iş kazalarına bakalım. Adamın kafasında ne dert var, kim bilir? 10 senelik yaptığı işi 10 dakika unutuyor, kolu bacağı kırılıyor. İntihar mı eden dersin, şiddet mi dersin. Lokal olarak Fikret Albayrak çıkmış demiş ki; ‘Ben belediyedeki 250 kişiye komple test yapacağım.’ Belediyede bu tartışmalara yer vermeyecek. Bütün belediyelere örnek olsun. Bütün kamu kuruluşlarına örnek olsun. Topluma fayda olsun. Bu tür uyuşturucu müptelası olan, evine, ailesine, insanlara mutsuzluk verenlere yardımda bulunsun. İnsanları deşifre etmek veya rencide etmek, yardım olsun. 2024'ün en güzel kararını alan başkan. Bu örnek olmalı. İnsanların özel hayatları bilinmez ama toplumun dokusuna dokunan, kamuoyunu ilgilendiren, toplumun yaşadığı alanlara dokunan insanlar tek tek kontrol edilmeli. Gereği de yapılmalı. Bir daha tebrik ediyorum, bu örnek davranışın tüm belediyelerde tüm kurumlarda uygulanmasını talep ediyoruz.