Düzce'de, silah gravürcülüğü yapan birkaç ustadan biri olan Lütfi Varol, hayal gücünü çeliğin üzerine nakşediyor.
Yeni Sanayi Sitesi'ndeki atölyesinde farklı tür ve modelde işlemecilik yaparak silahlara 33 yıldır kendine özgü tasarım ve estetik katan 48 yaşındaki Lütfi Varol, hem mesleğini ayakta tutmak hem de siparişleri yetiştirebilmek için çabalıyor.
Yaptığı el işçiliği ürünler yurt içi ve dışından yoğun rağbet gören Varol, tüfek imalatçısı babasının sayesinde başladığı mesleği devam ettirecek gençlerin yetişmemesinin üzüntüsünü yaşıyor.
Lütfi Varol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, silah gravür işine 1985'te başladığını ve 33 yıldır aralık vermeden bu işi yaptığını söyledi.
Son dönemlerde fabrikasyon işlemelerin de olduğunu anlatan Varol, hiçbirinin el işçiliğinin yerini tutamayacağını dile getirdi.
- "Altın kaplama yaptırmak isteyenler oluyor"
Bu işte kimsenin "Ben ustayım." diyemeyeceğini, zor ve zaman gerektiren meşakkatli bir mesleğinin olduğunu vurgulayan Varol, "Silah yüzde 40 çelikle yapılıyor. İstenilen işçiliğe göre çeliği bileme işlemi değişiyor. Tamamen müşterinin isteğine bağlı olan bir durum. Genellikle kısmi işçilik isteniyor ama talebe göre daha lüks işlemeler de gelebiliyor. Altın kaplama yaptırmak isteyenler oluyor. Tamamen kullanıcının talebine göre bir işçilik yapıyoruz." diye konuştu.
Bu işçiliğin az yapıldığı için taleplerin yoğun olduğuna değinen Varol, şöyle devam etti:
"Talepler yurt içi olsun yurt dışı olsun yoğun. Yurt dışına fuarlara talep oldu, onu yaptım. Yurt dışından özellikli yivli ve av tüfeği üzerine talep oluyor. Silahı olan her vatandaş bu tür işçilik istiyor. Sosyal medyada veya daha önce yaptırmış kişilerden görüp bizden talepte bulunuyorlar."
- "Çırak bulmak imkansız"
Meslekte çırak yetiştirmenin çok zor olduğunu söyleyen Varol, bu yönde sıkıntılarının olduğunu, mesleğin giderek yok olduğunu aktardı.
Varol, artık parmakla sayılacak kadar az kişi kaldıklarını belirterek, "Bu iş sadece silah işlemeciliği değil, bıçak, balta gibi aletlerin üzerine de süs işlemeciliği yapıyoruz. Müşterilerin talebine göre değişiyor bu ama genellikle silah üzerine uygulamalar yapıyoruz. İşimiz tamamen müşterinin zevkine göre şekilleniyor. Kabartma, sade işçilik, hayvan motifi gibi isteyen müşterilerimiz oluyor. Tamamen onların zevki." dedi.
- "Fiyat talebe göre değişiyor"
Mesleğe başladığından bu yana devlet büyüklerine çok silah yaptığını anlatan Varol, fiyatlarının 600 liradan başlayıp talebe göre değiştiğini, tavan fiyat olmadığını vurguladı.
Silah denilince Düzce'nin akla geldiğini belirten Varol, şunları söyledi:
"1980'li yıllarda Düzce'de kayıtlı 45 tüfek fabrikası vardı fakat 1999 depreminin ardından birçok fabrika hasar gördü ve sayı düştü. Şu an halen silah denilince akla Düzce geliyor, Düzce denilince akla silah gelir. Şu anda kaplamacılık, oymacılık ve işlemecilik Düzce'de yaygın. Bu yüzden dışarıdan hep bu işte Düzce tercih edilir. Bunun sebebi burada biraz daha temiz iş çıkarılır."
- "Bir silah bir haftadan az bir sürede teslim edilemez"
Mesleğin el işçiliğine dayalı olduğu için taleplerin hızlıca yerine getirilemediğini dile getiren Varol, "Bu meslek el işçiliği. Elimizde bir iş varsa onu hızlı yapmak olmuyor. Elimize gelen bir silah bir haftadan az bir sürede teslim edilemez. Bu silahın temizliği üzerindeki kurum ve karıncalanmaların çıkarılması var. Nasıl bir işleme istenirse ona göre zaman veriyoruz. İşçilik arttıkça bir diğer iş beklemek zorunda kalıyor." dedi.
Varol, iş yerine gelen her silahın ruhsatını görmeden işleme alınmadığını ve bu silahların deftere kayıt edildiğini vurguladı.
Silahın üzerine tamamen hayal gücüne göre motifler işlediğine değinen Varol, değişik talepler de geldiğini, özellikle isteyenlere tuttuğu takımın logosunu yaptığını da sözlerine ekledi.