Kategoriler

BÜTÇESİ ONAYLANMAYAN DÜZCE TİCARET ODASI NE İŞ YAPAR.

Editörümüz yaklaşan seçimler öncesi Düzce Ticaret Odasındaki gelişmemeleri mercek altına aldı. Bütünüyle yapılan haber yorum analizde çarpıcı tespitler var.

İste yapılabilen tespit ve analizleri kapsayan o müthiş yazı.

Yaklaşan Düzce TSO seçimleri öncesi listeler, başkan adayları, konuşulanlar, beklentiler derken Düzce gündemi epey hareketli. Tüm bunlar yaşanırken mevcut yönetim toplumun neredeyse her kesimi tarafından eleştiriliyor. Hatta o kadar ki ‘başarısız’ kelimesi dahi anlamsız ve yetersiz kalıyor.

BÜTÇESİ ONAYLANMAYAN BİR KURULUŞ.

Düzce halkı bu başarısız ve istenmeyen yönetimin geçirdiği sürecin ardından “TSO ne iş yapar”? sorusunun cevabını aramaya başlamış durumda. Ne iş yapar sorusundan çok amacına bakmanın daha doğru olduğunu düşünürsek Düzce TSO; “Düzce iş dünyasını ulusal ve uluslararası düzeyde başarı ile temsil etmek, işbirliği kültürünü ve ruhunu oluşturmak ve yaşatmak, Düzce’nin ve bölgemizin çıkarları için her platformda öncü olmak ve etkin çalışmaktır” olarak açıklamış vizyonunu. İnsan bu yazıyı okuyunca hayret ediyor doğrusu. ‘Ulusal ve uluslararası düzeyde başarı ile temsil etmek’ kısmını okuduktan sonra insanı istemsiz bir gülme hali alıyor. Geri kalanı okumaya dahi gerek yok. Nedeni malum onaylanmayan bütçeler, basına yansıyan yemek faturası konuları. Yansımayanları düşününce insanın içi ürperiyor.

Sanayicinin derdine derman olacak, Düzce’de istihdamın artması için gece gündüz çalışacak olan kurumumuz kendi içerisinde bin parçaya bölünmüş, bir adım ileri gidememiştir. Geçmişten ders çıkarılır umudu ile yitirip geride bıraktığımız 4 yıl sonunda insan en azından aynı isimlerin sessizce ortadan kaybolmalarını bekliyor. Neden sessizce sorusunun cevabı çok basit. Söylenecek, açıklanacak ne olabilir ki?

KAPIDAN GEÇMEMESİ GEREKİRKEN ADAYMI OLUYORLAR.

Kamuoyunda çıkan haberler ve yapılan yorumlara bakılırsa TSO yönetimi aday olmak bir kenara, TSO binasının önünden dahi geçmemelidir. Ne Başkan Çakır ve yönetimi ne de Meclis Başkanı Ertan Taşlı için tutunacak bir dal görünmüyor. Çakır ve yönetiminin performansının yanında Taşlı’nın da sürekli olarak her makam ve mevki için aday olması toplum tarafından hoş karşılanmıyor. Meclis başkanı olarak geçirdiği 4 yıl boyunca kayda değer bir fark yaratmadığı da göz önünde bulundurulursa mevcut yönetimden çok da farklı bir yerde olmadığı düşünülebilir.

KREDİ SİLAH GİBİ KULLANILIYOR MU.

Haberlerin yanı sıra yapılan bazı yorumlar var ki, kabullenilmesi imkansız. Lehine oy alabilmek adına esnafın kredi ile kokutulduğu, esnafın ekonomik sıkıntısının silah olarak kullanıldığı iddiaları var. Böyle bir şeye inanmak bir kenara iddiası bile son derece korkutucu. Bunun neresinde iş dünyasına katkıda bulunmak var. O koltuklar iş dünyasına can vermek, destek olmak için var. Kişisel menfaatler uğruna insanlar üzerinde korku oluşturmak nedir? Bu kabul edilemez.

KESKİN BUNUN FARKINDA OLMALIDIR

AK Parti İl Başkanlığı’nın da bu yaşananları yakından takip ettiği ve sürece müdahil olduğu ile ilgili bazı söylentiler var. Bu söylentileri iki yönlü ile incelemek gerekir. İl Başkanı Hikmet Keskin kendi menfaatleri doğrultusunda oda meclisinin tamamının AK Partili işadamlarından oluşmasını mı istiyor? Yoksa AK Partili olsun olmasın Düzce menfaatine çalışacak ve kendisinin de uyum içerisinde çalışabileceği iş adamlarından mı olmasını istiyor? İkincisini istiyor ise yandan müdahalede bulunmamalı direk müdahalede bulunmalı. Bu gayet normal ve anlaşılırdır. Sonuç itibari ile AK Parti İl Başkanı Düzce’ye hizmet anlamında önemli bir makamdır. Düzce’nin menfaatleri doğrultusunda fikir beyan etmesi, olaylara müdahil olması da son derece doğaldır. Partilileşmek çok ayrıdır ve bunun yeri de Ticaret ve Sanayi Odası değildir. Hikmet Keskin de bunun farkında olmalıdır, hele ki geçmişte böylesine kötü örnekleri önünde mevcutken.

LİDERLİK BİTERSE BEN BİTERİM KORKUSU.

Son söz olarak herkes iyi bilir ki, kimi liderler fark yaratır. Onlar geleceği kurgulayan ve kurulmasına önderlik edenlerdir. Hedefleri kalıcı hizmetler yaparak tarihsel süreçte kalıcı olmaktır. Kimi liderler vardır günü yaşamak için. Değil geleceği bugünü dahi yıkar ve mahvederler. Kalıcı hizmettense kalıcı ben olmayı tercih ederler. Liderlik bittiğinde ise ben de biterim korkusu ile ayrılmak istemezler. Bizlere düşense liderleri seçerken korku ve maddi menfaatlerimizi bir kenara bırakarak, vicdanımızla hareket ederek toplumumuza fayda sağlayacak saygın ve sorumluluk sahibi kişileri seçmektir.

Yorumlar

Daha Fazla Haber
ASAYİŞ
10 Kez Görüntülendi.
GÖZALTINA ALINAN 28 ŞAHISTAN 15’İ TUTUKLANDI…
ASAYİŞ
7 Kez Görüntülendi.
GÖZALTINA ALINAN 3 SOKAK SATICISI TUTUKLANDI
DÜZCE
39 Kez Görüntülendi.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ’IN DAMADI İSTANBUL’A ATANDI
EKONOMİ
12 Kez Görüntülendi.
“SİZ DE NİYE KONTROL ETMEDİNİZ?”
YIĞILCA
6 Kez Görüntülendi.
HEYELAN RİSKİ TAŞIYAN BÖLGELERDE ÇALIŞMALAR DEVAM EDECEK
DÜZCE
15 Kez Görüntülendi.
O TARİHTEN İTİBAREN ESKİ EHLİYETLER GEÇERSİZ OLACAK
ASAYİŞ
17 Kez Görüntülendi.
ÇOK SAYIDA SOKAK SATICISI YAKALANDI
EKONOMİ
17 Kez Görüntülendi.
GECE YARISINDAN İTİBAREN İSTASYONLARDAKİ TABELA DEĞİŞİYOR
YAŞAM
27 Kez Görüntülendi.
METEOROLOJİ’DEN KUVVETLİ YAĞIŞ UYARISI
EKONOMİ
35 Kez Görüntülendi.
BENZİN VE MOTORİNE BÜYÜK ZAM YOLDA