Kategoriler

“FARUK ÖZLÜ DÜZCE’NİN FABRİKA AYARLARINI BOZDU”

İYİ Parti Düzce Belediye Başkan Adayı, eski Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, konuk olduğu Öncü TV Haber Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu “Güne Merhaba” programında, eski Partisi AK Parti’ye serzenişte bulundu. “Beni kapının önüne koyan partinin kapısını çalmam, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çağırsa, o partiye dönmem” diyen Keleş, “Orası ile benim işim bitmiştir. Genel merkeze gittim, istifa edeceksin dediler. ‘Beni istemiyorsanız, ben sizi hiç istemem’ dedim. Bağımsız devam edemezdim, biraz zor. Ortada ciddi bir güç var. Talep sahibinin kim olduğu belli, orada benim direnmeye çalışmam abest olurdu, zorla alırlardı. Daha da rencide edici bir durum söz konusu olurdu” ifadelerini kullandı. Öte yandan, mevcut Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan adayı Faruk Özlü’ye yönelik eleştirilerini sürdüren Keleş, “Faruk Özlü, Düzce’nin fabrika ayarlarını bozdu” dedi.

“Recep Tayyip Erdoğan çağırsa, AK Parti’ye dönmem”

Önümüzdeki 31 Mart yerel seçimlerine kısa bir süre kala, Düzce’de siyaset kazanı kaynamaya devam ediyor. Öncü TV Haber Müdürü Canan Üstüner’in hazırlayıp sunduğu Öncü TV’nin sevilen sabah kuşağı programı ‘Güne Merhaba’ya konuk olan İYİ Parti Düzce Belediye Başkan Adayı ve eski Belediye Başkanı Mehmet Keleş, AK Parti’den ayrılma sürecini ilk kez anlattı. AK Parti’den yüksek oranla seçimleri kazandığını ve hiç sebepsiz yere istifa ettirildiğini kaydeden Keleş, “Ben AK Parti’nin kapısına koyulduktan sonra, asla AK Partinin kapısı açmam, açmazdım. Hala daha da açmam. Sebepsiz bir şekilde, benim suçum günahım yok, iki dönem Düzce’de AK Parti’ye maksimum oyla seçim kazandırmışım, hiçbir sebebi ve gereği yokken, hiçbir araştırma ve soruşturma yapmadan, bana da sormadan, beni kapının önüne koyan bir partiye tekrar dönmem.  Tayyip Erdoğan’da çağırsa dönmem, çok net söylüyorum.  Orası ile benim işim bitmiştir. Benim gerideki devam eden isteğim Düzce’ye hizmet etme isteğimdir. Ben AK Partinin içeresindeydim, siyaset yapıyordum işime odaklıydım. Hiçbir soruşturma da geçirmemiştim.  Hiçbir suçum, günahım yoktu, sebepsiz yere mantıksız bir söylem ile kapının önüne koydu AK Parti. Hiç siyaset yapmam, Üvezbeli köyünde fındık dibi kazarım. Ben dönemi tamamlasaydım, yine aday göstermeselerdi beni, ben orda olur, mücadeleme devam ederdim. Ama bu başka bir şey, burada bir haksızlık var, çok ciddi bir haksızlık var hem de” diye konuştu. 

“Direnseydim, daha rencide edici bir durumla beni görevden alacaklardı”

Başkanlığı döneminde AK Parti Genel Merkezi’nden istifasını istediklerini belirten Keleş, konuşmasına şu şekilde devam etti:

 “Gece evde oturuyordum, telefon çaldı ve ‘yarın sabah 10:00’da AK Parti Genel Merkezinde ol’ dendi. Gittim, istifa edeceksin dediler. Beni istemiyorsanız, ben sizi hiç istemem dedim. Bağımsız devam edemezdim, biraz zor.  Ortada ciddi bir güç var. Talep sahibinin kim olduğu belli, orada benim direnmeye çalışmam abest olurdu, zorla alırlardı. Daha da rencide edici bir durum söz konusu olurdu. Başka şeyler söyleyerek, almaya çalışırlardı o da rencide edici olurdu. Kaldı ki, Melih Gökçek’in ve Kadir Topbaş’ın direnemediği, Recep Altepe’nin direnemediği yerde, gariban Mehmet Keleş ne kadar direnebilecekti.  Düzceli hemşerilerime, ortada dönen algı operasyonlarını iyi izlemeleri gerektiğini ona yenik düşmemeleri gerektiğini anlattım. İyi incelerlerse, köprüden önce son noktada olduklarını fark edecekler. Beni seçerlerse ne yapacağım ortada. 5 sene daha, geceli - gündüzlü Düzcelilere bir hizmette bulunacağız. Geçmişte yaptıklarımız, gelecekte yapacaklarımızın garantisi zaten. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Bazıları şunları söylüyor; ‘Mehmet Keleş geri gelirse, intikam alacak.’  Birinci dönem gittim, 3. Dönem geri geldim, kimden intikam almışız, ya da kimin tavuğuna kış demişiz. Bizim işimiz belli, altını çizerek vurgulamak istediğim kon ,köprüden önce son çıkış konusudur. Benim dışımda iki tane aday var.  Birisi Düzceli değil, hiç kamu idaresinde bulunmamış, hiç belediyeciliği de yok. Ben, şarkıcı olarak çok severim, çok iyi bir insan, heyecanlı, motivasyonu yüksek, ama bu iş sahne performansına benzemez. Düzce Belediyesi normal bir kurum değil, yarın bir gün sende zarar görürsün, Düzce’de zarar görür, Düzcelide zarar görür. Düzcelilerin hassasiyet göstermesi lazım.  İkinci arkadaş:  Ben sadece onunla ilgili bir şey söylemek istiyorum; Düzce ve Düzceliler bir dönem daha Faruk Özlüye tahammül edemezler. Düzce’nin fabrika ayarlarını bozmuştur Faruk özlü. İşler içinden çıkılmaz bir duruma girer. Son 1 yıldır her şey halının altına süpürülüyor. Halının altından çıkanlar, hepinizi yok eder. Köklü çözüm üretilmesi gereken şeylerin, yerine fason tedbirler alınan bir takım konular. Nisan 1 tarihinde ortaya çıkacak. Gerçekler ile yüz yüze kalacağız, o gerçeklerin altından Faruk Özlü’nün kalkması sıfır. Onun altından bir tek Mehmet Keleş kalkar.  Bir Düzce’yi çok iyi bildiği için kalkar, iki Düzce belediyesini ve belediyeciliği çok iyi bildiği için kalkar. Beni seçmezseniz hiç üzüntü duymayacağım Düzce halkının tercihine sonuna kadar saygılı olacağım. Şuanda Düzce belediyesi batak, şirketleri de batak, bunu bilançolarından biliyoruz. Ama Düzce belediyesi bilanço açıklamadığı için onu bilmiyoruz, sadece onu biliyoruz. Bu bataktan Düzce Belediyesini benden başka kimse çıkaramaz.”

“Eski Sanayi Çarşısı için Kentsel Dönüşüm projesinin ilk adımını ben attım”

Eski Sanayi Çarşısında uygulanan Kentsel Dönüşüm Projesi için ilk adımı kendisinin attığını dile getiren Keleş, şu ifadelere yer verdi:

"Kentsel dönüşüm kararı verme yetkisi Düzce belediyesinin elindedir. Biz Düzce Belediye Başkanı olduğumuz zaman, bir kentsel dönüşüm kararı aldık Cami kebir mahallesi için. Kentsel dönüşüm yapmanın iki yolu var; birincisi belediye kanunu, ikincisi riskli alan ilanı. Birincisini belediye kanunuyla yapma kararı aldık, mahkemeler 13  - 14 yıl sürdü. Ben başladım İsmail Bey devam etti, ben bitirdim.  Bir kural daha var; bir şehirde genel hayata müessir bir alanda kentsel dönüşüm ilan edeceksen, bir tane ilan ettiysen ikinciyi, o iş belli bir mesafe almada edemiyorsun. Bitmeye yaklaştığında ikinciyi nerede yapacağımıza karar verdik. Orası da eski sanayi çarşısıydı. Orada kuralımız değişti, yani ‘belediye kanunuyla değil, afet kanunuyla yapalım’ dedik. Onunda bir şartı var, oranın riskli alan ilan edilmesi lazım. Kim riskli alan ilan ediyor? Bakanlar kurulu. Riskli alan ilan edilebilmesi için iki şey olması lazım, bir zemin çürük olacak, ikicisi de binalar da çürük olacak. Zemini araştırdık, çürük çıktı. Binalardan önce 5 tanesinden karot aldık, çürük çıktı. ‘10 tanesinden alacaksın’ dedi bakanlık.  10 tanesinden aldık, çürük çıktı. Bu sefer bakanlık ‘tamamından alacaksınız’ dedi. Tamamından aldık, yine çürük çıktı. Eski Sanayi Çarşısında olan binalar, deprem riski olan binalar. Durduğu her gün tehlike, onu söylüyorum.  İkincisi riskli alan ilanını yaptık, arkasından projemizi yaptık, arkasından bakanlığa, bütün bu yaptığımız işleri götürdük. Bakanlığın, Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü’ne evrakları teslim ettik ve bir inceleme süreci yaşandı. Bakanlık ‘tamam’ dedi, projemizi kabul etti. Riskli alanı da zaten kabul etmişti. Bakanlar kuruluna sundu, Mehmet Keleş belediye başkanlığından ayrıldı. Eğer ayrılmasaydım bu iş, 2 yıl içerisinde bitmiş olacaktı.”

“Kiracıları kira öder gibi dükkan sahibi yapacaktık”

“O proje 2 yıllık bir projeydi. İhalesi yapıldıktan sonra 2 yıl içerisinde oradaki insanların dükkânları yıkılacaktı ve yerine yeni bir AVM projesi vardı, otel projesi vardı. Yani Sanayi Çarşısı olmayacak, oradaki sanayiciler taşınacaktı.” diyen Keleş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Önümüzde iki tane muhatap vardı; birincisi mal sahipleri; bizim teklifimizin içerisinde mal sahiplerinin kendine ait mülklerinin değeri ikiye katlanıyordu. Onun için insanlar gönül huzuruyla evet dediler. İkincisi kiracılar, bir inceleme yaptık, Düzce’de Küçük Sanayi Sitesi’nde mülkiyet sahiplerinin çoğunun dükkânı var zaten. İkincisi sorun kiracılardı, kiracılar için de bu projenin eş değer, onunla beraber yürüyen başka bir projemiz vardı. İşte bizim amacımız o sanayi dükkânlarını yapabilmekti. O sanayi dükkânlarını da kiracılar için yapıyorduk, ama bugünkü gibi kiracının sorununu çözmeyen bir şey değildi, kiracının sorununu çözen bir şeydi. Neydi? Biz orada ki yaptığımız dükkânları çok uygun şartlarda, kiracılara kira öder gibi mülkiyet sahibi yapmaya çalışıyorduk. Ama almayacağım diyenler de belediyenin kiracısı olacaktı. Dükkân sahibi nasıl olacaktı, Pekintaş ile anlaşacaktık o zaman, yaptığımız 300 dükkânsa, yüzde 30 ile yapıyordu Pekintaş .300 dükkânın yüzde 70’i diyelim ki 200 dükkân yaptı. Belediyenin hiç para harcamadan 200 tane dükkânı olacaktı. Bizde o dükkânları kiracılara çok uzun vadede, kira öder gibi dükkân sahibi olma fırsatı sunacaktık. Burada iki işi önemsiyorduk, bir riskli alan olan bir alanın kaldırılması, şehrin güzelleşmesi. İkincisi oradaki insanların dükkan problemlerinin çözülmesi.”

“Kiracı sanayi esnafı o kadar yüksek paralara dükkan alabilir mi?

Belediye Başkanlığı görevinden istifa etmemesi halinde, kentsel dönüşüm projesini 2 yılda bitirebileceğini ifade eden Keleş, “Ben belediye başkanlığını bırakalı 7 sene oldu. 2 senede, bu kentsel dönüşüm bitecekti diyorum. Bu kentsel dönüşüm hiç bir şey yapılmadan yerinde duruyorsa, Eski Sanayi Çarşısı riskli alan, hala duruyorsa, belediye görevini yapmamıştır. Bundan başka bir izahı yok bunu. Diyelim ki belediye dedi ki ‘buradakini yapmıyorum dursun bu, kentsel dönüşüm yaptığım yere hiç dokunmuyorum kiracılara dükkân yapacağım’ dedi. Peki, kiracılara ‘dükkân yapacağım’ dedi kaç tane kiracı dükkân sahibi oldu? 110 tane dükkân yapıldı, kaç tane kiracı dükkân sahibi oldu? Hiçbirisi… Neden? 400 ile başladılar 750`ye çıktılar,  bin 750`ye çıktılar. Şuanda 4 milyon küsürlerdeler. Hangi kiracı 4 milyon küsüre dükkân alabilir?” şeklinde konuştu.

“Düzce için birçok projem var”

Belediye Başkanı seçilmesi halinde Düzce için hayata geçireceği çok önemli projelerinin olduğundan bahseden Keleş,“Benim projem, 65 yaş üstü yaşam merkezinin yenilenmiş ve büyütülmüş hali. Bu merkez muhteşem bir merkez olacak, burada çok yüksek miktarda şahıs kabul edebileceğiz. Bu aslında günü birlik yaşam merkezi, ama bazı bölümlerinde yatılı alanlar da olacak. Bu eski ismiyle Düzce’nin Darülacezesi olacak aslında. Yani Düzce’de yaşayan 65 yaşının üzerinde ki insanlar, modern bir merkeze kavuşacaklar hem bayan, hem erkek gidecekler, istedikleri gibi orada gezecekler, yiyecekler, içecekler, kahvaltı edecekler, sohbet edecekler, kendilerine güzel bir yaşam oluşturacaklar orada. Muhteşem bir proje bu… Mahalle gençlik merkezleri de çok önemli bir proje aslında. Tabi bütün mahallelere aynı anda bu projeyi yapmak mümkün değil ama en ihtiyaç olduğu özellikle madde bağımlılığının yüksek olduğu mahallelerde bunlardan yapmaya başlayacağız. Mahalle gençliğini daha doğru ve daha düzgün işlere yöneltebilmek için, yapılmış bir proje bu. Gençler kitap okuyacak, spor yapacak, birbirleri arasında münazaralar yapacak.  Belediye kreşleri bugün bir tane yapıldı zaten. 4 tane daha yapacağız daha modern yapacağız, daha fonksiyonel yapacağız. Sadece Düzce belediyesinin çalışanlarına değil, Düzce de ki bütün insanlara hizmet eden kreşler olacak bunlar.  Engelsiz şehir Düzce. Bununla ilgili de birçok şey yapmıştık zamanında. Mesela gördüğünüz o sarı bantlar tüm Düzce`ye aşağı yukarı kaplanmıştı, şimdi görmüyorum mesela çoğu yok yıkılmış, yok edilmiş. Tamiratı dahi yapılmıyor. Hayvan hastanesi sadece sokak hayvanları ile ilgili değil bütün hayvanlar ile ilgili mesela evde evcil hayvanınız olabilir, her çeşit hayvan olabilir kuşundan kedisine kadar. Belediye sosyal kafeleri de çok önemli. Çok ciddi anlamda kafeler var ama çok pahalı. Gidemeyenler için de bir kafe bulacağız aynı lüks şartlar da belediye hizmeti olacak.” İfadelerini kullandı.

“Mahkeme Kararını Mehmet Keleş çıkarttı, Faruk Özlü bunu söylemiyor”

Konuşmasını Avni Akyol ve İsmet İnönü Parkları üzerine inşa edilen Millet Bahçesi’ne getiren Keleş, “Millet bahçesi bana göre bahçe üstüne bahçe. Zaten park olan bir yeri, park yapmak adını millet bahçesi olarak değiştirmek, bana göre yanlış bir karar.  Biz sadece orada ki müsteciri çıkarmak istiyorduk. Mahkeme kararını çıkarmıştık. Çıkardığımız mahkeme kararını uygulayan valilik oldu, mesela Faruk Özlü ondan rant elde ediyor mesela. Mahkeme kararını kim çıkardı diye söylemiyor. Bunun zamanında tahliye kararını Mehmet Keleş çıkardı. Biz o kararı uygulayamadan Mehmet keleşi görevden aldırttık demiyor da, oraları ben olmasam kimse boşaltamazdı diyor” ifadelerine yer verdi.

“Ben Düzce’yi temsil ediyordum, millet Audisi ile gelirken ben araya Pasat mı çekeyim?”

Belediye Başkanlığı döneminde en çok eleştirildiği konuların başında gelen makam aracı tartışmaları ile ilgili de konuşan Keleş,  “Düzce belediye başkanı olduğum dönemde, gittiğim her nokta da Düzce halkını temsil ediyordum. Düzce Valisine Clio araç verseniz olur mu? Orada dediğim cümle şuydu; ‘Millet Audi ile gelirken, biz araya Passat mı çekelim? dedim. ‘Düzceliler olarak bunu mu istiyorsunuz’ dedim. İstedikleri oysa, ona da bineriz. Benim hicap duyduğum şey, çevre illerde ve ilçelerde ki belediye başkanları son model arabalara binerken, Düzce belediyesinin kasasından tek kuruş çıkmamasına rağmen, ‘belediye başkanının makam arabasını; araç benim değil makamın aracını dile dolayarak, caps’ler yapılarak makamı rencide etmeye çalışan kişiler, Düzceli olamaz Düzce’yi sevmeyen,  benim rakiplerim.  Ben m düşmanım, beni sevmeyen birkaç kişidir” açıklamalarında bulundu.  

“Bir 5 yıl daha Faruk Özlü ile geçmez”

Hibe krediler üzerinden mevcut Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkanı Faruk Özlü’yü hedef alan Keleş, son olarak şunları kaydetti:

“Hepsi hibeydi. Bir tane Avrupa birliği projesi duydun mu hibe kaynaklı. Faruk özlü bakan olarak gelip, çok büyük beklentiler ile oturduğu koltukta Düzce belediyesine iktidarın hangi imkanını sunmuş ki bugün yeni şeyler söylemeye kalkışıyor. Bakansan çok güçlüysen çok güçlü kaynak getirme ihtimalinde varsa Düzce belediye meclisinden iki ayda bir kredi alma yetkisi istiyorsun. Hibe olduğunu iddia ettikleri bir parayla ilgili belediye meclisinden başkana yetki istediler. Belediye meclisi de dedi ki hibe olduğunu söylediğiniz kaynakla ilgili ne yetkisi istiyorsunuz hibe için yetki mi verilirmiş. Sonra hibe değil ama hibemsi. Böyle bir şey duydun mu, Hibemsi  nedir?  İnsanlar ancak buna gülerler. Faruk Özlü ‘600 milyon buldum’ dedi. Nerede? Para yok, sonra ‘100 milyon dolar buldum’dedi geldi mi? Yok... ‘45 milyon Euro buldum’ dedi,  nerede? 45 milyon Euro yok, tamamen algı operasyonu. Lafla peynir gemisi yürümez. Bir 5 yıl daha Faruk özlüyle geçmez, Davut Güloğlu ile Düzce belediyesi idare edilmez. Ortada manipülasyon var ve algı operasyonu yürütülmeye çalışılıyor. Düzce de çok anket yapılıyor. Yerel kaynaklar kimi destekliyorsa onu birinci gösteriyor. Partilerin ve büyük kuruluşların yaptığı anketlerde İYİ Parti Düzce’de öndedir.”

HABER: Savaş ARI

Yorumlar

Daha Fazla Haber
DÜZCE
9 Kez Görüntülendi.
KÖY YOLU DAHA GÜVENLİ HALE GETİRİLDİ…
DÜZCE
7 Kez Görüntülendi.
YENİ KARAKÖY KÖYÜ OTOBÜS DURAĞI İLE OTURMA BANKLARINA KAVUŞTU
DÜZCE
9 Kez Görüntülendi.
VELİLERİN TALEP VE ÖNERİLERİNİ DİNLEDİ
ASAYİŞ
9 Kez Görüntülendi.
EŞ ZAMANLI OPERASYONLARDA LİTRELERCE SAHTE VE KAÇAK ALKOL ELE GEÇİRİLDİ
DÜZCE
82 Kez Görüntülendi.
DÜZCE’YE ‘BÜYÜK!’ DOKUNUŞLARI VAR
EKONOMİ
8 Kez Görüntülendi.
“ÜRETİCİLERİN İLAÇLAMAYA ÖZEN GÖSTERMESİ LAZIM”
EKONOMİ
11 Kez Görüntülendi.
APARTMAN VE SİTE YÖNETİCİLERİ YENİ YIL İÇİN HAREKETE GEÇTİ
ASAYİŞ
15 Kez Görüntülendi.
KURAL İHLALİ YAPAN SÜRÜCÜLERE PARA CEZASI YAĞDI
AKÇAKOCA
10 Kez Görüntülendi.
TOPLANTIDA AKÇAKOCA’NIN SORUNLARI MASAYA YATIRILDI
KAYNAŞLI
7 Kez Görüntülendi.
KAYNAŞLI İLÇESİNDE ANNELER UYUŞTURUCU KONUSUNDA BİLGİLENDİRİLDİ