Sıcaklarda serinliğiyle ferahlatacak ve aynı zamanda piknik alanlarını da içinde barındıran Güzeldere Şelalesi, denizle iç içe Akçakoca Ceneviz Kalesi, geçmişten izler barındıran Prusias ad Hypium Antik Kenti...
Tatilini kültürel ya da doğayla iç içe yapmak isteyen vatandaşların isteklerini yerine getiren Düzce, yeşilliğiyle ve doğasıyla tüm yorgunluğunuzu üzerinizden atacak, tatil sonrasında yenilenmiş olarak gündelik koşturmalara devam edebileceksiniz.
Bayramda sizi yeşile, denize ve kültüre doyuracak Düzce’nin güzelliklerini inceleyelim:
GÜZELDERE ŞELALESİ TABİAT PARKI
Gölyaka ilçesi sınırları içerisinde bulunan Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı, Düzce’ye 18, Gölyaka’ya ise 11 km mesafesindeki Gölyaka Güzeldere köyünde yer alıyor. Bıçkı deresi üzerinde bulunan şelale 120 metre yükseklikten dökülen suyu ağaçlarla bütünleştirip eşsiz bir güzelliği doğaseverlerle buluşturuyor. Güzeldere şelalesi; piknik alanları, düzenlenmiş orman içi dinlenme alanları ve yürüyüş parkuruyla doğayla bütünleşmenize yardımcı olmaya kararlı.
SAMANDERE ŞELALESİ
Samandere Şelalesi, Düzce’nin güneydoğusunda, Beyköy beldesi Samandere köyü sınırları içinde yer alıyor. Şelale Beyköy beldesine 15 km, Düzce’ye 24 km, TEM Otoyolu’na 20 km ve D-100 Karayolu’na 26 km uzaklıkta. Bu alandaki akarsular Uğursuyu ile birleşerek Efteni Gölü’ne, buradan da Büyük Melen suyu ile birleşerek Akçakoca sınırları içerisinden Karadeniz’e dökülüyor.
PRUSİAS AD HYPİUM ANTİK KENTİ
Düzce Merkez’e bağlı Konuralp Mahallesi’nde yer alan antik şehrin tarihi M.Ö. 3. yüzyıla dayanıyor.
Antik Tiyatro; Helenistik Çağ’da (MÖ 300-30) yapılan halk arasında kırk basamaklar olarak bilinen Antik Tiyatro’nun eklemeleri Roma Dönemi’ne (MÖ 30-MS 300) aittir. Prusias ad Hypium Antik Kent’inde bulunan ve iki kademeli olan tiyatronun sahne arkası duvarı ile ikinci kademenin oturma sıralarının bir bölümü günümüze ulaşmış.
Kemerkasım Su Kemerleri; Şehrin eski su tesisatından kalma 11 adet istinat ayağı günümüze kadar gelebilmiş. Üzerinden geçen su kanallarını taşıdığı sanılan su kemeri, moloz taş ile yapılmış.
CENEVİZ KALESİ
Düzce ili, Akçakoca ilçesinde Cenevizlerle özdeşleşmiş olan kale, ilçenin 2,5 km batısında, iki koy arasında bir falez üzerinde yapılmış. Kalenin güneyinde doğu-batı doğrultusunda surların ortasında yüksek bir kulesi, iç avluda bir su sarnıcı bulunmakta. Kalede kullanılan tuğla ve harç diğer Ceneviz Kalelerinde kullanılan tuğla ve harçla benzerlikler gösteriyor.
RAFTİNG
Cumayeri Dokuzdeğirmen köyü yanından geçen Büyük Melen Nehri, raftinge elverişli 13 km parkuruyla Türkiye’nin 3. büyük rafting sporlarının yapıldığı yerdir. Yılın her döneminde profesyonel rafting ve kano sporu yapılabiliyor.
CAMİ
İl sınırları içerisinde, dini ve mimari açıdan önemi bulunan ve inanç turizmine yönelik birçok tarihi yapı, mezar ve türbe bulunuyor. Bunlardan farklı mimari teknikler kullanılarak inşa edilmiş çantı tipi Cuma Camileri en fazla dikkat çekenler arasında.
Genel olarak Manav Türkleri’nin yerleştiği köylerde bulunan çantı tipi camiler Düzce’nin Akçakoca ilçesindeki en eski dini mimari örneklerdir. Yakın çevrelerdeki köylerin Cuma namazı için bu camilerde toplanmaları dolayısıyla bu camiler genel olarak Cuma Camisi olarak adlandırılmış.
Yörenin bol ağaçlı olması nedeniyle tamamen çantı tekniği kullanılarak ahşaptan çivi kullanılmadan, kütüklerin birbirine kertilmesiyle inşa edilen camilerdir.
Hemşin Köyü Cami, Orhan Gazi Camisi, Uğurlu Köyü Yeni Meze Camisi, Karaçalı Orhangazi Cuma Camisi, Akçakoca Merkez Camisi, Cumayeri Yeni Camisi, Büyük (Yeni) Camisi, Tepeköy Camisi, Göktepe Köyü Camisi
LEZZET
Düzce’ye gelmişken Düzce’nin eşsiz tatlarını da denemeden gitmek olmaz. İşte Düzce’nin tadı damağınızda kalacak bazı tatları:
Akçakoca Melengücceği Tatlısı
Akçakoca Melengücceği Tatlısı Osmanlı Saray Mutfağına da girmiş lezzetlerden birisi. Melen Nehri kenarında yetiştirilen mandaların sütünün kaymağının işlenmesi ile elde edilen ve “dartı” olarak adlandırılan iç malzemesi, tatlıya asıl lezzetini veren yöresel bir tat.
Isırgan Otu Çorbası
Mısır unuyla birleşen bu lezzet aynı zamanda iyi bir şifa kaynağı.
İsli Çerkes Peyniri
Çerkes peyniri yapıldıktan sonra birkaç gün dış yüzeyi sertleşip kabuk bağlayıncaya kadar soğuk ortamda bekletilir. Eskiden köy evlerinin ocaklarında kurutulan peynir günümüzde özel olarak dizayn edilmiş isleme odalarında yapılmakta. Peynir ateşe yakın bulundurulmaz. Sadece dumanın en sıcak alanında raf sistemi ile üzeri bez ile sarılarak istenilen kıvama gelinceye kadar bekletilir. Ağacın kalitesi isleme işlemi için önemli. Kuru dut ve akasya ağaçları ile yakılan ateşin isi bu iş için uygun.
Haluj
Çerkes ve abazalara özgü bir yiyecek olan bu lezzet peynir veya patates ile hazırlanır. Hamurun içine iç koyulduktan sonra şekil verilip hamur kaynar suya koyularak pişirilir.
Karalahana Sarması
Karalahana yapraklarının içine pirinç ve bulgur başta olmak üzere yöresine göre değişen iç malzemesi konularak hazırlanan bir yiyecek.
Konuralp Pilavı
Halk dilinde kasaba pirinci olarak anılan Konuralp Pirinci’nin tarihi 1800’lü yıllara dayanmakta. Yöreye özgü geçmişi ve “Osmanlı Saray Muftağı’nın Pirinci” olarak adlandırılan Konuralp Pirinci zamanının vazgeçilmez lezzet kaynaklarından biri olarak varlığını bugüne kadar sürdürmüş.