Türkiye’de sayıları 2 milyon 658 bin 555 olan kamu emekçileri toplu sözleşme masasına oturmaya hazırlanıyor. İktidar ile Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ile KESK 1 Ağustos’ta 2022-2023 zam oranlarını görüşmek üzere masaya oturacak. Memur konfederasyonlarının ortak görüşmelerin hedeflenen değil gerçek enflasyon üzerinden yapılması… Zira Orta Vadeli Programı’nda (YEP) TÜFE’nin 2022’de yüzde 6, 2023’te ise yüzde 4,9 olması öngörülüyor. Son verilere göre yüzde 17,53 seviyelerinde olan TÜFE’nin gelecek yıl yüzde 6’ya inmesine ihtimal verilmiyor. Bütün memur konfederasyonları toplusözleşme öncesinde seyyanen zam ile kayıpların giderilmesini istiyor.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Temsilcilikleri adına bir basın açıklaması yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İl Temsilcilik Başkanı Cemal Yılmaz, 1 Ağustos’ta Başlayacak toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri öncesinde taleplerini sıraladı.
TÜİK VERİLERİNE TEPKİ
Vatandaşların satın alma gücünde ağır kayıplar yaşadığını belirten Yılmaz, “Asgari ücretli, emekli, kamu emekçisi ve dar gelirli olan tüm kesimler günden güne hızla eriyen ücretleriyle, satın alma güçlerindeki ağır kayıplarla gündelik yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.” İşsizlik, geçim derdi ve düşük ücretler artık hayatların sönmesine, ailelerin dağılmasına, çocukların çalışmak zorunda kalmasına neden oluyor. Siyasi iktidar bu tabloya karşı gözlerini yummuş ve kulaklarını tıkamış şekilde, görmek istediği hülyaya, duymak istediği nidaya kendisini kaptırmış gidiyor. Ekonomik krizin üzerimizdeki ağırlığı pandemi koşullarında taşınamayacak düzeye ulaşıyor. İstatistiğin en güçlü yalan söylemenin aracı olarak kullanılmasına en iyi örnek ise TÜİK’ten geliyor. Yıllardır olduğu gibi çarşıda, pazarda ya da sokakta, yani hayatın en sahici yerindeki enflasyonun yanına dahi yaklaşamayacak veriler, resmi istatistik olarak karşımıza çıkarılıyor.” ifadelerini kullandı.
“KAŞIKLA VERDİKLERİNİ KEPÇEYLE GERİ ALIYORLAR”
3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emeklinin iradesi ve ihtiyaçlarının yok sayıldığını savunan Yılmaz, “Kamu emekçileri, 2022-2023 dönemi toplu sözleşmeye gitme sürecinde, %3’lük kısmı toplu sözleşmeden kaynaklanan, % 5,45’lik kısmı ise enflasyon farkı olarak “lütfedilen” %8,45’lik bir zamla karşılaşıyor. Enflasyon, halkın satın alma gücündeki azalmanın en somut göstergesi olmasına rağmen, iktidarın denetimindeki medya, açıklanan verileri ‘işçi, memur ve emekliye zam müjdesi’ olarak veriyor. Üstelik Haziran ayı resmi enflasyon oranı üzerinden verilen zam daha maaşlara yansımadan, Temmuz ayından geçerli olmak üzere elektriğe % 15, konutlarda kullanılan doğalgaza ise %12 zam yapılıyor. Kaldı ki Ocak ayından itibaren her ay elektrik ve doğal gaz başta olmak üzere birçok tüketim mallarına her ayın başında zam uygulanmaktadır. Siyasi iktidarın kaşıkla verdiğini kepçeyle alma politikası yıllara kıyaslandığında ise kaşığın giderek küçüldüğü, kepçenin ise devasa boyutlara ulaştığı herkes tarafından çok iyi biliniyor.” cümlelerine yer verdi.
“EL ELE VERMEDİKÇE İKTİDAR HAYATLARIMIZLA OYNAMAYA DEVAM EDECEK”
“Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu olarak, 5 milyon kişinin hayatlarının enflasyon rakamların arasına sıkıştırılamayacağı artık görülmelidir.” diyen Yılmaz şöyle devam etti:
“Siyasi iktidar bir gerçeği unutmamalıdır. Yaşamlarımızın ekonomik müjdelerinizden, reform paketlerinizden, çılgın projelerinizden ve doymak bilmeyen sermayedarlarınızdan daha az kıymetli değildir. Tüm kamu emekçilerine ve emeklilere çağrımız açık ve nettir. Biz bu gidişe dur demediğimiz sürece, sahici ve samimi bir şekilde yan yana gelip el ele vermediğimiz sürece, kapalı kapılar ardında rakamlarla oynadıkları gibi hayatlarımızla oynamaya devam edeceklerdir. Dolayısıyla sendikalı ya da sendikasız, tüm kamu emekçileri “artık yeter” demeli ve bu gidişe bir son vermelidir.”
Yılmaz KESK’in 1 Ağustos’ta başlayacak toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde olarak taleplerini ise şöyle sıraladı:
- En düşük kamu emekçisi maaşı; kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır.
- Maaşlarımızda hedeflenen enflasyon oranında değil, yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artış -yapılmalıdır.
- Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar geri alınmalı, söz konusu temel ihtiyaçlara zam yapılmamalıdır.
- Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmelidir.
- Sadece geçtiğimiz yılın kayıplarını telafi etmek için maaşlarımız 2021 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen 1000 (bin) TL artırılmalıdır.
- Yıllardır yandaş konfederasyonla yapılan satış sözleşmelerine son verilmeli, uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan grev hakkımız engellenmemeli, derhal grevli özgür toplu sözleşme mekanizması kurulmalı, bunun için 4688 sayılı yasa baştan sona yeniden düzenlenmelidir.
“İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK BİR MAAŞ İSTİYORUZ!”
“İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK BİR MAAŞ İSTİYORUZ!”
EditorKESK Temsilcilikleri adına bir basın açıklaması yapan SES Düzce İl Temsilcilik Başkanı Cemal Yılmaz, 1 Ağustos’ta Başlayacak toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri öncesinde taleplerini sıraladı. Maaşlara hedeflenen değil gerçek enflasyon oranında zam yapılması gerektiğini belirten Yılmaz, “Sadece geçtiğimiz yılın kayıplarını telafi etmek için maaşlarımız 2021 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen 1.000 TL artırılmalıdır.” ifadelerini kullandı. Yılmaz ayrıca ‘Elektrik, doğalgaz, su ve diğer temel ihtiyaçlara yapılan zamları geri çekin’ çağrısı yaptı.
Yorumlar