Görevini 10 yıldır başarıyla sürdüren Akçakoca Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Mehmet Nazım Pazvant Öncü TV’nin ilgiyle izlenen Güne Merhaba programına konuk olarak Öncü Medya Haber Müdürü Canan Üstüner’in sorularını yanıtladı. Pazvant, kurulum süreci devam eden OSB’den ilçenin bir türlü hak ettiği noktaya ulaşamadığı bacasız sanayi turizme, ilçedeki konaklama probleminden Akçakoca’nın kendi adıyla markalaştığı yeşil altın fındık tarımına kadar önemli açıklamalarda bulundu.
“Akçakoca OSB çevre dostu olacak”
Akçakoca’da kurulma çalışmaları devam eden Metal İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin kentin turistik değerine hiçbir zarar vermeden ekonomik olarak üst noktalara taşıyacağını vurgulayan Pazvant, “04.53 Burada sadece talaşlı imalat yapılacak. Sadece demir çelik işlenecek. Atığı sadece hurda ki hurda da zaten bir dünya para olduğu için kimse dışarıya atmıyor. 50-60 yıldan beri Ümran Boru, Sevil Boru, Çınar Boru fabrikaları zaten bu yönde hizmet gösteriyor. Hiçbir çevre kirliliği görmedik.” diye konuştu.
“OSB’yle ilgili açılmayan dava türü kalmadı”
OSB’nin kuruluş aşamasında yoğun bir hukuki süreç yürütüldüğünü kaydeden Pazvant, “Biz bir OSB'ye Türkiye'de açılabilecek dava türlerinin hepsi açılmış bir OSB'yiz artık. Dava ile ilgili açılabilecek bir dava türü yok. Yeni bir dava çıkarmaları lazım hepsini bitirdik bir miktarını da vatandaşlarla uzlaşarak OSB'nin tapularını aldık. Geri kalanı fiyatta anlaşamadığımız yer sahipleri ile ilgili de mahkemeler açıldı. Mahkeme bilirkişi raporları hazırlandı. İlk bilirkişi raporları biraz sanayicinin istediğinden tahmininden yüksek çıktı. Onun için itiraz edildi sanayici tarafından şu anda bekliyoruz ama yılbaşına kadar sonuçlanacak. Vatandaşın parası hesabına yattığında OSB'nin kurulum süreci tamamlanmış oluyor altyapı sürecine başlamış olunacak her şeyimizle hazırız şu an.” dedi.
İlk etapta bin 500 istihdam
Akçakoca OSB’deki son durumla ilgili de bilgi veren Pazvant, “07.27 Şu anda 35 parselimiz var hepsinin tahsis işlemi sonuçlandı. 35 ayrı firmaya 150 dönümden başlayıp 5 dönüme kadar olan parsel büyüklüklerinde tahsislerini yaptık. Tahsislerin hepsi bitti firmalar nakit ödemesi gereken paraları hepsini bugüne kadar ödediler. 35 firmada ilk etapta bin 500 civarında gibi bir istihdam hedefimiz var. Tam kapasite çalıştığında bir miktar daha artabilir.” ifadelerini kullandı.
“Şehir planlayarak büyüteceğiz”
Karma OSB olması durumunda istihdamın da artabileceğini ancak ilçe turizmini olumsuz etkilemeyecek şekilde planlı bir süreç yürüttüklerinin altını çizen Pazvant, “Aslında biz burayı demir çelik OSB yapmayıp da karma OSB’ye çevirebilseydik ki buna da yetkimiz vardı. Belki 2-3 bin kişi daha çalışabilirdi. Çünkü büyüklük olarak aynı OSB’lerde 3-4 bin kişi çalışan OSB'ler var Türkiye genelinde ama biz böyle bir şeyden yana değiliz biz sanayide büyürken turizmde doğal güzelliklerimizi etkileyecek bir pozisyona sokmak kesinlikle istemeyiz. Şehri planlayarak büyütmek istiyoruz şu an Akçakoca'da zaten kiralık daire yok.” diyerek Akçakoca’nın geleceğinin sıkı bir çalışma ile şekillendirmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Akçakoca turizmi fikir birliğiyle planlanmalı”
Çevre beldeler turizmde parlamaya devam ederken Akçakoca’nın potansiyeline rağmen bir türlü turizm pastasından istediği payı alamayıp yerinde saymasıyla ilgili konuşan Pazvant, sürecin tüm paydaşlarla birlikte hareket edilerek yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Pazvant, “10.52 Turizm uzun soluklu planlanması gereken, profesyonel olarak şehrin bütün etkenlerini birlikte hareket ettirerek, fikir birliği ile büyütüp geliştirebileceği bir şey. Biz göreve geldiğimizden beri birkaç tane Turizm Master planı yaptık turizm ile ilgili biliyorsunuz. Akçakoca'da fakültemiz var 4 yıllık sağ olsun hocalarımız hiçbir zaman desteklerini esirgemiyorlar onlar da yaşadıkları şehre katkı sunmak için ellerinden geleni yapıyorlar.” dedi.
“İnşaatçı bakış açısıyla turizm yatırımı yapılmaz”
Yüksek bir yatırım bedeliyle Sky Tower adıyla Akçakoca’ya kazandırılan ve sonrasında istikrarlı bir şekilde çalışmayan lüks otelin ilçe turizmine faydadan çok zarar getirdiğini belirterek, doğru işletilse ilçede konaklama sorununu çözecek kapasitede olduğunu belirtti. Pazvant, Akçakoca Belediyesi’nin CHP’li eski Başkanı Fikret Albayrak’ın çabalarıyla otelin kazandırıldığını ancak sonrasında sürecin doğru yürütülemediğini ifade ederek, “13.16 Biz bununla ilgili çok uğraştık. Buradaki en büyük problem Fikret başkan öyle ya da böyle oteli yaptırdı. Hiç olmazsa doğru dürüst bir yer kazandırdı, ama alan firma turizmci bir firma değil, inşaatçı turizm bakış açısı ile bakamadı. Farklı bir şey turizm. Turizmi bilmeyen birinin hizmet vermesi demek bütün bölgeye zarar vermesi demektir. Buradan birisi memnuniyetsiz ayrıldığı zaman kötü reklam oluyor Memnun ayrıldığı zaman da illaki giden birisi 10 kişiyi sürüklüyor peşine zaten, bu turizm beldeleri bu şekilde büyüyor.” diye konuştu.
“Akçakoca fındığını marka yaptık”
Akçakoca’nın turizmle birlikte en önemli geçim kaynağı olan yeşil altın fındıkta Akçakoca Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) olarak eleştirilere rağmen Akçakoca fındığını markalaştıracak projeler yürüttüklerini kaydeden Pazvant, “17.36 Fındıkta coğrafi işaret almak için 3 sene boyunca numuneler alarak bunları test ettirerek fındığın coğrafi işaret aldık. Çünkü biliyorsunuz daha önceden Fiskobirlik’in çalışması niyetinde Ordu Karadeniz fındığı Batı Karadeniz'in bütün fındığı da Akçakoca damgası ile gider. Hala daha bu gelenek böyle devam ediyor. Yurt dışında hatta o zaman bize eleştirdiler. Bazı fındıkla ilgili sivil toplum kuruluşlarında görev yapan başkanlar ‘Ticaret Odası ticaretine baksın. Fındıkla ne işleri var, bizim işimiz.’ der gibi… Ben de ‘Akçakoca'da fındık olmazsa hiçbir ticaret olmaz. Ben Ticaret Odası Başkanı isem fındık beni de ilgilendiriyor’ dedim, ve fındık ile ilgili projelere başladım.” ifadelerini kullandı.
”Oltan Fındık’ın Ferrero’ya satılması sakıncalıydı”
Fındıkta sadece üretimin değil katma değerli ürünlere çevirerek ticaretinin yapılmasının bölgeyi kalkındıracağını savunan Pazvant, Türkiye’nin dünya üretiminin yüzde 70’ini tek başına yaptığı fındıkta tekel haline gelen İtalyan Ferrero firmasının düzeni ele geçirdiğini de şu sözlerle ifade etti: “25.24 Üretmek önemli değil. Bir şeyin ticaretini yapmak alıp satmak, alıcı yoksa bir ürünün ne kadar olduğu önemli değil. Zaten ele geçmiş bir düzen var. Bu düzeni değiştirmek de çok zor. Dünyada bu işi yöneten malum firma zaten Türkiye’deki fındığın da alıcısı olarak işin içinde. Oltan Fındık’ın o firmaya satılması zaten sakıncalıydı. Devlet büyüklerimiz bunun uygun olduğunu görmüşler.”