Dört gündür suskun olan Ak parti cephesi sosyal medyadan en iyi savunmadır misali enformasyona başladı.
MHP cephesinden olsun Ak Parti Cephesinden olsun yapılan açıklamalarda eksik bilgi ve enformasyon sürecini yaşıyoruz.
Mhp Milletvekili Ümit Yılmaz “ Biz dostluk sevgi değil adamlık bekliyoruz” dedi.
İş gele gele Sayın Bakana kadar geldi.
Sayın Yılmaz bu sözü Hikmet keskini muhatap alarak söyledi.
Yılmaz yirmi beş yıldır Bakan Özlüyü tanıyor mu. Tanımıyor.
Bakan Özlü Türkiye’nin Bakanı Düzce’nin medarı iftiharı.
Sayın Bakana sayım olmadan bilgi verenlerden sonra yapılan açıklamayla çakıştığı için Milletvekili Ümit Yılmazın söylemleri Bakanla özleştirilemez.
Bu açıklamadan sonra Ümit Beyin bu sözleri bakanı muhatap alarak söylediğine inanmadım ve kendisini arayarak teyit ettim.
Mhp Milletvekili Ümit Yılmaz” Sözlerimin muhatabı kesinlikle Sayın Bakan değildir. Sayın Bakan mütevazi kimliği şahsiyetli duruşu ile hepimizin saygısını hak etmektedir. Ancak Sayın bakana bilgi verenler öngörü sunanlar bu yaklaşımı ile zaman zaman sayın bakanı hakketmediği halde anılmasına neden oluyor. “ diyerek sözlerinin muhatabının İl Başkanı Hikmet Keskin olduğunu söyledi.
Hikmet Keskinin basın mensupları ile yapılan toplantıda” Ben ümit beyi 25 yıldır tanırım. Çok severim dostumdur” söyleminin yansımasıdır.
Şimdi işin özüne gelelim.
Sayın Özlü Milletvekili, listesinde olmak isteseydi olurmuydu. Olurdu.
Sayın Başbakana “ Ben yasamada değil yürütmede olmak isterim” diyerek Düzcenin 4. Vekili olmak için adamlığını gösterdi zaten.
Bakan Özlünün bu söylemini Genel Merkeze iletirken bu listenin referansı olanlar bugünleri hazırlayanlardır.
Biz olalım az olalım biz bize olalım diyenlerdir.
Burada İl Başkanı Hikmet Keskin, Milletvekili Ayşe Keşir ve Belediye başkanı Dursun Ay a sormak lazım; Siz bu liste sıralamasında ne kadar etkiniz oldu.
Size sorduklarında siz Bakan Bey olmsada bu sıralama ile üç sıfır alırız dediniz mi.
Bu sonuç “Bir musibet bin nasihattan evladır”sözünü birilerine hatırlatsın.
Üç farkla dahi olsa üç kişinin oyu ne kadar kutsalmış öğrensinler.
Kedi necasetini yapınca saklar. Bu eylem ve yaklaşımlar kedi kadar asalete haiz olmayanların aslan gibi kükremelerini duyanların gülmesinden başka izahı olamaz.
Sayın Bakana 176 farkı 17 olarak kim söylediyse kim bilgi verdiyse Sayın bakanı bu hale düşüren o dur.
Adam sözünden at yularından tutulurmuş.
Her Düzce’ye gelişinde bakanın etrafında oturanlarla konuşanlar aynı kişiler aynı söylemler olunca bu hakikatle karşılaşmak elzemdir.
Şimdi Sayın Bakan Faruk Özlü beyin Belediye Başkanlığı ziyaretinde MHP Milletvekili Ümit Yılmaz beye iltifatını hepimiz biliyoruz.
Beş Temmuzda kesinleşecek sonuçlardan sonra Özlü vekil Yılmazı tebrik edecek ve Düzce ye hizmette en üst hassasiyetle görüşlerine itibar edecektir.
Hemşeri ve yakın tanıdığım Milletvekili Ümit Yılmaz da Sayın Özlüye sevgi ve saygı ölçüsünde Sayın Bakana bilgi veren öngörüde bulunan partililerinde fazla ehemmiyet veriyor. Bunu ihtimal ve istek olarak değil bilgi ve tespite dayanarak söylüyorum.
Aynı şekilde il Başkanı İlhami Caboğluda gerek kamuoyuna yansıyan gerekse ikili iletişimlerde Bakan Özlüye olan saygının muhabbetin en hassa şekilde yansımasına riayet ediyor.
Çiftliğin sahibi değil çiftliğin kahyası söze girince hele hele kahyalar kendi eksiklerini kapatmak için çiftliğin sahibine işine geleni söylüyorsa Zülfi yâre dokunacak ifadeler istikamet şaşırıyor.
Mızrak çuvala sığmıyor. Faturayı başkasına kesmek bu olsa gerek. Sayın Bakanı bu meselenin içine sokanlar bu açıklamayı yapmasını isteyenler Sayın bakana en büyük hadsizliği yapanlardır.
Yanlış yerde, yanlış zamanda yapılan bu değerlendirme Düzcelinin kendi ipini kendisi kesmesi anlamına gelmiştir ki bu meselenin en can alıcı noktasıdır.
Berber demiş saçım akmı karamı. Berberde demişki şimdi kesiyorum önüne düşünce görürsün.
5 Temmuzda akmı karamı Numan mı Ümitmi kesinleşir.
Kendini etkili yetkili görenler, anılmak bilinmek isteyenler, Egoları tavan yapanlar 5 Temmuzda boyunuzu kilonuzu görecez.
Ok yaydan çıkmıştır. Lütfen kendi hal ve beceriksizliğinizi Öncelikle Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a, Sonrada Düzce’nin Medarı iftiharı Dr. Faruk Özlüy e kesmeyin. Güneş balçıkla sıvanmaz.
İş bitiren lafı millet söyledi. Baş götüren laf reiste. 5 Temmuzu bekleyin vesselam.