Konuşmasına, en son nisan ayında bir araya gelindiğini, mayıs ve haziran aylarının da erken seçim çalışmalarıyla geçtiği için düzenli istişareleri gerçekleştiremediklerini belirterek başlayan Erdoğan, "Bu vesileyle Yüksek Seçim Kurulu tarafından önceki gün kesin sonuçları açıklanan seçimlerin ülkemiz, milletimiz ve partimiz için bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum." ifadesini kullandı.
Erdoğan, kesin sonuçlara göre cumhurbaşkanlığında yurt içinde 25 milyon 436 bin 238 vatandaşın, yurt dışında 807 bin 974 ve gümrüklerde ise 9 bin 293 olmak üzere toplam 26 milyon 303 bin 823 oy aldıklarını hatırlattı.
Böylece, yüzde 52,59 oy oranıyla milletin teveccühüne mazhar olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Seçimlere katılma oranı yüzde 86,24 gibi gerçekten çok yüksek bir düzeyde gerçekleşti. Buradan cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanan 50 milyon 68 bin 627 vatandaşımızın her birine şahsım ve milletim adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Erdoğan, kendisini bu göreve layık gören her bir kişiye ayrıca şükranlarını sunarak, milletin güvenine layık olabilmek için ellerinden geleni bundan sonra da yapacaklarına işaret etti.
"Selam vermeyecek olanlar, her nasılsa karşımızda birleştiler"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gibi bir ihanetin ardından MHP ile ülke tarihinin en önemli yönetim değişikliğinin alt yapısını oluşturduklarının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaptığımız anayasa değişikliğinin 16 Nisan'da milletimiz tarafından kabul edilmesiyle ülkemizi köşeye sıkıştırmaya çalışanları bir kez daha hüsrana uğrattık. Son umut olarak 24 Haziran seçimlerine sarıldılar. Normal şartlarda birbirlerini yolda görse selam vermeyecek olanlar, her nasılsa karşımızda birleştiler. Öyle ki CHP, bölücü terör örgütünün güdümündeki partiyi barajın üzerine taşımak için kendisine oy verenlerin bir kısmını oraya gönderdi.
Gerçi bunlar 1991'deki seçimde de benzer bir yola başvurmuşlardı. Bölücü örgütün güdümündeki siyasetçiler ilk defa o zaman Meclise ayak bastılar. Bugün de CHP sayesinde, bölücü örgütün belirlediği isimler, Mecliste milletvekili olarak yerlerini alacaklar. Ülkesini, milletini, cumhuriyetini, devletini seven her CHP'li vatandaşımızı, bu utanç için partisinin yönetiminden hesap sormaya davet ediyorum."
"Millet ve tarih açık ve net hesabı soracaktır"
Şayet, CHP'nin bu hesaplaşmayı kendi içinde yapmadığı takdirde, bölücü örgütle ana muhalefet partisi arasındaki bağın taktik olmaktan çıkıp, esas haline dönüşeceğini belirten Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir şeyin aslı varken kopyasına gerek yoktur. Böyle bir durumda CHP'nin varlığının da anlamı kalmayacaktır. Türkiye'nin en eski partisinin, batıdaki bir avuç marjinalin ve yurt dışındaki bir avuç terör örgütü yöneticisinin oyuncağı haline getirenlerden hem bu millet ve tarih açık ve net hesabı soracaktır.
Biz bu ikazı CHP'nin içişlerine karışmak için değil, milletimizin tüm fertleri gibi, ana muhalefet partisine oy veren kardeşlerimize karşı da sorumluluğumuzun gereği olarak yapıyoruz. Sonuçta karar, bu partinin kendi mensuplarına, seçmenlerine aittir."
"Pazartesi günü 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlanacak"
"Pazartesi günü cumhurbaşkanı olarak yemin edip inşallah yeni sisteme göre göreve başlıyoruz. " diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Artık yürütme görevini Meclis tarafından yetkilendirilen Bakanlar Kurulu değil, doğrudan cumhurbaşkanı ifa edecek. Anayasa değişikliğine uyum çerçevesinde kanunlarımızda yer alan 'Başbakan'a ve 'Bakanlar Kuruluna yapılan tüm atıflar 'Cumhurbaşkanı' olarak değiştirildi. Yine anayasa değişikliğine uygun şekilde cumhurbaşkanının uhdesine verilen bakanlıkların ve kurumların kuruluş kanunları da ilga edildi. Pazartesi günü yemin törenimizin hemen ardından yayınlayacağımız 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeniden organize edilmiş haliyle bakanlıkları kuruyor, aynı akşam kabinemizi de inşallah açıklıyoruz."
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesini tamamen hayata geçirene kadar reformları sürdüreceklerini anlatan Erdoğan, "Bunun için yeri gelecek yeni kanunlara veya kanun değişikliklerine, yeri gelecek anayasa değişikliklerine ihtiyaç duyacağız." dedi.
"Cumhur İttifakı'nı Mecliste devam ettireceğiz"
Erdoğan, MHP ile AK Parti'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'na ilişkin, "Milletvekili dağılımı ve ülkemizin içinden geçtiği durum sebebiyle Cumhur İttifakı'nı Meclis'te devam ettireceğiz. MHP'nin de aynı anlayışa sahip olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. İttifaklarını pazara kadar bile sürdüremeyenlerin aksine biz, ülkemize ve milletimize hayırlı hizmetlere vesile olmaya devam etme inancıyla bu birlikteliğe sahip çıkacağız." değerlendirmesini yaptı.
24 Haziran seçimlerine değinen Erdoğan, şu görüşlerini paylaştı:
"Seçim sonuçlarını değerlendirirken cumhurbaşkanlığında aldığımız oy ile milletvekili seçiminde elde ettiğimiz netice arasındaki farkı çok iyi analiz etmeliyiz. AK Parti'nin 2007, 2011, 2015 Kasım seçimlerinde, 2007, 2010 ve 2017 halk oylamalarında aldığı sonuçlar ortadadır. Buna karşılık 2015 Haziranında ve son seçimlerde üzerinde uzun uzun durmamız gereken sonuçlarla karşılaştık. Biz seçimlerden sadece birinci çıkmakla yetinebilecek, bunu başarılı sayabilecek bir siyasi parti değiliz. AK Parti, Türkiye'ye kazandırdığı hizmetler ve daha önemlisi 2023 hedefleriyle çok daha büyük seçim başarılarına ihtiyacı olan bir partidir. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için yürütme görevini üstlenmemiz elbette şarttır ama bunun yanında mutlaka Meclis'te de güçlü olmamız gerekiyor."
Erdoğan, AK Parti hükümetlerinin, Türkiye'yi 16 yıldır kesintisiz reformlarla yönettiğini, gelecek dönemde de bu reformları devam ettirmek zorunda olduklarını vurguladı.
"24 Haziran'ın muhasebesini yapıp gereken adımları atmak durumundayız"
"Reform" kavramının bir tarafının zihniyeti değiştirmek olduğunu diğer tarafının ise anayasadan yasalara kadar buna uygun şekilde mevzuatı düzenlemek olduğunu bildiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Mevzuatı düzeltmeden zihniyet değişikliğinde istediğimiz mesafeyi katedemeyiz. Dolayısıyla yeni dönemde Meclise çok önemli görevler düşüyor. AK Parti Grubu, MHP'nin de desteğiyle komisyonların ve Genel Kurulun lokomotifi olmayı sürdürecektir. Önümüzde mahalli seçimler var, bu seçimlere kadar 24 Haziranın muhasebesini yapıp gereken adımları atmak durumundayız. Nerede bir yanlış yaptık, nerede hatamız var, bunları değerlendirip süratle düzeltmek ve mart yerel seçimlerine de böylece girmek durumundayız. Ancak bu şekilde milletimizin karşısına, mesajını aldığımızın ve gereğini yaptığımızın huzuruyla güveniyle cesaretiyle çıkabiliriz."
Erdoğan, gelecek ay AK Parti'nin 6. Olağan Büyük Kongresi'nin yapılacağına işaret ederek, "Milletimize bu yöndeki ilk mesajımızı orada vereceğiz, ardından her seviyede bunu devam ettireceğiz." dedi.
"Millete yanlış yapan hiç kimsenin AK Parti'de yeri olamaz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçimlerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Siyasi hayatımızın her döneminde girdiğimiz tüm seçimlerin ardından hedefimize ister ulaşmış isterse ulaşmamış olalım, milletimizle aramızdaki münasebetin muhasebesini yapmadan yolumuza devam etmedik. Hedefimize ulaşmışsak çıtayı daha yukarıya çıkardık. Hedefimize ulaşamamışsak sebeplerini tespit edip, mümkünse tamir, değilse yeniden inşa yoluna gittik. AK Parti'yi diğer partilerden farklı kılan ve 16 yıldır iktidarda tutan işte bu anlayıştır. Şayet 24 Haziran'ı doğru analiz edemez ve gereğini yerine getiremezsek her şeyden önce kendi ilkelerimizle kendi geçmişimizle çelişmiş oluruz. Bugüne kadar böyle bir yanlışa hiç düşmedik, bugün de düşmeyeceğiz. Seçim sonuçlarını bu anlayış içinde değerlendirmek yerine kişisel kariyeriyle irtibatlandırarak eğip büken herkes her şeyden önce milletimize yanlış yapar. Millete yanlış yapan hiç kimsenin de AK Parti'de yeri olamaz. Çünkü partimiz, milletin bizatihi kendi partisidir."
'24 Haziran'ın fotoğrafını çok iyi çekmemiz lazım'
Vatandaşın, "Belediye başkanı benim dükkanıma gelip, bir çayımı içmedikten sonra ben bu belediye başkanını ne yapayım", "Seçimden seçime mi belediye başkanı, milletvekili beni ziyaret edecek" dediğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti'nin müktesebatında böyle bir şey olamaz. Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuyu kaybettiysek işte bu açık net puan kaybına da neden olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde eğer bugün ciddi bir puan kaybı olmuşsa bunu kendi nefsimize soracağız. Biz hatayı nerede yaptık? Yanlışımız nerede? Çok iyi hizmetler yapabilmiş olabiliriz. Bu hizmetler gerektir ama yeterli değildir. Önemli olan o gönüllere girmektir. Gönüllere girersek bu işi başarmış oluruz. Öyle gönüllere girmiyor da vatandaşına eğer tepeden bakıyorsak, bir gurur abidesi olarak bakıyorsak, onlara yeri geldiği zaman hart hurt yapıyorsak, kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir ondan sonra da kenara koyar. Zaten demokrasinin güzelliği de burasıdır. Bu bizim için erken fırsat olmuştur. 24 Haziran'ın fotoğrafını bu noktada çok iyi çekmemiz lazım. İnşallah Mart 2019 yerel seçiminde de gerek aday tespitlerimizde gerekse bu ahlaki kimliğe değer verip, onu iyi puanlayıp adaylarımızı da buna göre belirlememiz lazım."
"Kongremizle birlikte yeni bir oluşum olacak"
Vaktin çok fazla olmadığının altını çizen Erdoğan, "Kongremizle birlikte yeni bir oluşum olacak. Şüphesiz ki MKYK'mizden tutun da MYK'mize varıncaya kadar bir değişim, dönüşüm orada da azda olsa yapacağız ama ondan sonra çok yoğun bir maraton başlıyor. Yerel seçimlerin startını vereceğiz ve bu startı verirken de kaşına gözüne değil, hem iş bitirme potansiyeline hem halkla uyumuna bakarak adım atmak durumundayız. Böyle atacağız ki yerel yönetim aynen bu seçimlere benzemez. Yerel yönetimlerden 2019'da çok daha başarılı çıkalım." ifadelerini kullandı.
"Gönül belediyeciliği seferberliği"
Teşkilatın buna hazır olduğuna inandığını belirten Erdoğan, "2019 Mart'ına kadar belediyeciliğin adını 'gönül belediyeciliği seferberliği' olarak koyuyorum." dedi.
Aynı şeyin teşkilatlar için de geçerli olduğunu vurgulayan Erdoğan, bütün il başkanlarının siyasette de gönül siyasetini yapması gerektiğini dile getirdi.
"Aslında biz bugün dünden daha güçlüyüz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan halk oylamasının ardından genel başkanlık görevini devralmasıyla milletin sesine kulak vererek, belediyelerde yeniden yapılanmanın ilk adımlarını attıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Doğu ve Güneydoğu illerimizde de kayyum belediye başkanları eliyle, milyonlarca insanımızı gerçek belediyecilik hizmetleriyle tanıştırdık. Başarılarıyla bizleri gururlandıran belediye başkanlarımız var. Bunun yanında vasat kalan belediye başkanlarımız da bulunuyor. 2019 seçimlerine yeni bir heyecanla, yeni bir ruhla girdiğimizde, mevcutları korumak bir yana bugüne kadar istediğimiz neticeye ulaşamadığımız nice belediyeyi inşallah partimizin saflarına katacağımıza inanıyorum. Bunu yapmalıyız. Bu konuda kararlı olmamız şart. Yapabilir miyiz? Ben yapacağımıza inanıyorum. Aslında biz bugün dünden daha güçlüyüz. Ama bu gücümüzü tevazu üzerinde yükseltmeliyiz."
"Bütün bunlarda aranan ehliyet, liyakat olacak"
Bakanların artık eskisi gibi olmayacağına işaret eden Erdoğan, "Şimdi artık partili olmayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz. Bu arkadaşlarımız, bundan önce olduğu gibi de köşeye sıkıştırılmak suretiyle, şuraya şu olsun, buraya bu olsun mantığıyla hareket etmeyecek. Bu tabii bir yerde şunu sağlamış olacak. Kimse kalkıp da şunu diyemeyecek, 'Siz şöyle böyle yaptınız, kadrolaştınız, şuydu, buydu.' En azından bakan, olaylara bakarken daha objektif bakma imkanını yakalayacak. Bu, ona bir rahatlık getirecek. Bu tür zanların altında da kalmayacak. Bütün bunlarda aranan ehliyet, liyakat olacak. Ehliyeti ve liyakatı öne çıkarmak suretiyle yeni döneme girmiş olacağız." şeklinde konuştu.
Erdoğan, ağustos ayında büyük kongrenin yapılacağını, kongreden sonra Mart 2019 için hazırlıkların sürdürülmesi gerektiğini dile getirdi.