Doç. Dr. Deniz Yağlıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz'in yıllarca insanlara hizmet ettiğini fakat insanların bu kaynağı hesapsızca tükettiğini söyledi.
Balık popülasyonları üzerine birçok çalışmaya imza attıklarını anlatan Yağlıoğlu, şöyle konuştu:
"2012 yılından beri Karadeniz'de biyolojik çeşitlilik üzerine çalışmalar yapıyorum. Daha önce de Akdeniz Bölgesi'nde çalışmalar yapmıştım. Karadeniz'deki balık popülasyonları her geçen gün yok oluşa biraz daha yaklaşıyor. Bunu mevcut balık fiyatlarında da görebiliyoruz. Birincil neden olarak da av gücünün çok fazla olması ve dolayısıyla ciddi av baskısının olmasıdır."
Nüfus artışına paralel olarak denizlerdeki kirliliğin de Karadeniz'deki balık stoklarını etkilediğini bildiren Yağlıoğlu, "Önemli bir husus da küresel iklim değişikliğidir. Artık bu iklim değişikliğinin etkileri Karadeniz'de ciddi şekilde gözleniyor. Karadeniz artık Akdenizleşme sürecine girdi. Yakın tarihte Sinop'ta, bilim adamları tarafından ilk Kızıldeniz göçmeni balık türü olan allepes djaba tespit edildi. Bu durum bize, Karadeniz'in karşılaşacağı biyolojik ve ekolojik değişimin gözle görülür, en belirgin göstergesidir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Ekolojik denge çok ciddi değişikler gösteriyor"
Yağlıoğlu, insanoğlunun denizlere ciddi zararlar verdiğini vurgulayarak, küresel iklim değişikliği denilen olgunun aslında tüm dünyayı etkileyecek bir olay olduğunu ancak şu anda en fazla Akdeniz'i etkilediğini belirtti.
Şu an 100'e yakın balık türünün Kızıldeniz'den Akdeniz'e göç ettiğini anlatan Yağlıoğlu, "Yakın tarihe göre ekolojik denge çok ciddi değişikler gösteriyor. Karadeniz balık türü geçişi ile ilk defa karşılaşıyor." dedi.
- "Bu sezon balık olmadı"
Doç.Dr. Yağlıoğlu, Karadeniz'deki durumun her geçen gün daha da kötüye gittiğini savunarak, şunları söyledi:
"Bu sezon balık olmadı, sezon değerlendirmesi bile yapamadık. Balıkçılıkta artık ciddi bir faaliyet beklemiyoruz. Dünyada artık deniz koruma alanları kavramı ortaya çıktı. Bu uygulamanın Türk deniz sularında da uygulanması gerekiyor. Akdeniz ve Ege'de birkaç örnek proje uygulanıyor ama Karadeniz'de 'Deniz Koruma Alanı' ilan edilmiş bölgenin olmaması durumun ne kadar algılandığını ortaya çıkarıyor. Mevcut durum, av baskısı, kirlilik, nüfus artışı ve küresel iklim değişikliği dediğimiz problemlerin hepsi insandan kaynaklanıyor. Bu durumları düzeltmediğimiz ve acil tedbirler almadığımız sürece durumun iyiye gitmesini bekleyemeyiz."
Bilim insanlarının balıkçılıkla alakalı ciddi çalışmaları olduğunu kaydeden Yağlıoğlu, çalışmalardan çıkan bilimsel bilgilerin balıkçılık yöneticileri tarafından daha ciddiye alınması ve değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
- "Karadeniz bu kadar dayanabildi"
Akçakoca Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mustafa Karakaş da kötü bir sezon yaşadıklarını, balıkçıların şu an çok zor durumda olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Önümüzdeki yıl ve yıllarda Karadeniz'deki avcılığın çok daha iyi olacağını düşünmüyoruz. Bu şartlarda devam edecek olursa 5 yıl sonra balığı resimlerde görürüz. Denizlerimizde hunharca avlanma yapılıyor. Çok güçlü av aletleriyle çalışılıyor, filo çok büyük. Bu duruma Karadeniz bu kadar dayanabildi."