İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonunun, 2023'te geçerli olacak asgari ücreti belirleme görüşmelerinin tamamlanmasının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan milyonlarca çalışanın merakla beklediği asgari ücret zammını 8 bin 500 TL olarak açıklamıştı. Açıklanan rakam işçi kesiminde büyük bir sevinç ile karşılandı. Peki bu durum Düzce’deki çalışan ve işverenlere nasıl yansıdı?
Bu sorunun cevabını alabilmek için Öncü Haber ekibi asgari ücret zammı ile ilgili hem çalışan, hem de işverenlere mikrofon uzattı.
“Bir işçinin maliyeti 12 – 13 bin TL’yi buluyor”
Kendilerine bir işçinin maliyetinin 12 – 13 bin TL’yi bulacağını, bunun için ise ürünlerine zam yapmak zorunda kalacaklarını söyleyen işveren Mustafa Sarıbostan: “Burada olan yine esnaf, işverene ve halka oluyor. Neden? Mesela dünden başladılar zam yapmaya. Askeri ücrete zam geliyor, ondan sonra her şeye zam geliyor. Olan bence halka oluyor. Şimdi asgari ücretle çalışan bir işçinin maliyeti şu anda 12 – 13 bin TL’yi buluyor. Yani sigorta primi, yemeği, servisi derken, maliyet maalesef artıyor. Bu da ürünlere yansıyor mecbur. Başka türlü olmaz ki zaten, olma şansı da yok. Benim görüşüm; olan halka oluyor yani. Burada patrona bir şey olmuyor. Neden olmuyor? Zammı hemen ürününe koyuyor. Benim görüşüm şu; asgari ücrete de zam gelmesin, ürünlere de zam gelmesin, çark dönsün diye düşünüyorum. Ürünlere zam gelmemesi için enflasyonun düşmesi lazım. Cumhurbaşkanımız düşecek diyor, ama inşallah umuyoruz düşecek. Mesela yine kiralarımız 1 iken 3 oldu, 3 ise 7 oldu. Kiralar tamamen arttı, ne olacak şimdi? Ben bu zammı ürünlerime koymak zorundayım. Bu zammı koymazsak, çarkın dönme şansı yok” diye konuştu.
“Ürünlerimize yansıtmak zorundayız”
Artacak olan işçi maliyetlerini gerekçe göstererek, asgari ücret zammını esnafların ürünlerine yansıtmak zorunda kalacaklarını belirten işveren Mustafa Çıkrıkçı: “Açıklanan asgari ücret rakamı iyi bir rakam. Ancak işveren zora giriyor, bu yüzden bu zam ürünlere yansıyacak. Yani üretim yapanlar, bu zammı maliyetlerinin üzerine koyacak ve yine fiyatlar artacak. Sigorta primleri bugün 2 bin TL’nin üzerine çıkıyor, neredeyse 3 bin TL’ye yaklaşıyor. Bunları karşılamak için mecburen yaptığın ürüne fiyat artışı koyacaksın. Yani biz de ürünlerimize zam yapacağız. İşin içinden çıkabilmek için zam mecbur” şeklinde konuştu.
“Devlet çalışanın hakkını verdi“
Açıklanan rakamın makul bir ücret olduğunu kaydeden işveren Muammer Ceylan, “Açıklanan asgari ücretin herkese hayırlı olmasını diliyorum ben. Şimdi esnaflar bu asgari ücret zammına sıcak bakmıyor da şimdi kazanırken yanında ona kazandıranları da düşünmesi lazım. Bence açıklanan rakam makul ve mantıklıdır. Esnaflar bugüne kadar zamları fiyatlarına yansıttılar, devlet ise ona göre tedbirlerini aldı. Yanında çalıştırıp da onların üretimini sağlayan emek takımının, işçi takımının hakkını verdi şimdi. Bana göre açıklanan rakam yeniden söylüyorum; makul ve mantıklı. Aynı zamanda ben de bir işverenim, sanayi de işyerim var. Ben bu ücreti doğru buluyorum. Ben yaptığım işe bu zammı kesinlikle yansıtmayacağım” dedi.
“Açıklanan ücret bana göre bence ideal”
8 bin 500 TL olarak açıklanan asgari ücretin çalışanlar için ideal bir rakam olduğunu ifade eden çalışan Yasin Kılıç: “Açıklanan asgari ücret, şu an ki şartlara göre iki taraflı düşünürsek iyi bir rakam. Çünkü asgari ücretin yüksek açıklanması, işveren için de sıkıntı oluyor. Açıklanan rakam şu an da ideal bence. Tabii ki bunun devamında alım gücünün düşmemesi için, fiyatların artmaması diye düşünüyorum. Bununla ilgili bir çalışma yapılırsa, önlem alınırsa bu rakam şu an için bence ideal. Tabii şu anda bir maliyet artışı normal karşılanıyor. Bu asgari ücret zammı bir şekilde ürünlere yansıyacak. Bu tabii esnaf konusunda en üst nokta, yani esnaflar bu işin en üst kısmında. Yani esnafın maliyetinin artması sadece işçi maliyeti değil, ürünlerin maliyetlerinin yükselmesinde de kaynaklanıyor. Yani üretici firma işçi maliyetlerini bahane ederek zam yapıyor, bu ürünü de esnaflar zamlı satmak zorunda kalıyor” ifadelerini kullandı.
“Fırsatçılık yapıp da zam üstüne zam yapmayalım”
Özellikle esnafların çok kazanma hırsından vazgeçmesi gerektiğini dile getiren işveren Saffet Pehlivan’da, “En doğru kararı zaten devletimiz verir, ondan yana hiçbir şüphemiz yok. Hesapları ve gereken tüm işlemleri devletimiz yapmıştır, ona göre de en uygun şekilde işçimize asgari ücret açıklanmıştır. Yani halk olarak, işveren olarak, bir esnaf olarak bunu kabul etmemiz gerekiyor. Yani buna itiraz etsek, bunun faydası olmaz. O yüzden şükretmek lazım. Şimdi; benimde çalışanlarım var ve ben şunun taraftarıyım; bugün benim aldığım pirincime, aldığım yağ tenekeme yani ürünlerime zam gelmesin, ben bu asgari ücret zammından çok memnun olurum. Ama yaptığımız yemeğe, çorbama etkisi olduktan sonra, biz fırsatçılık yapıp bunlara zam yaparsak hiç de güzel bir şey olmaz bu. 20 TL’ye yediği yemeği adam 50 TL’ye yedikten sonra asgari ücret 8 bin 500 değil de 20 bin 500 olsa hiçbir şey değişmez. O yüzden esnaflar olarak bizim de taşın altına elimizi koymamız lazım. Çünkü büyük yük burada bize düşüyor. Çok fazla kazanmak hırsından bir an önce kurtulmak lazım. Mazot 30 TL oldu, herkes isyan etti yukarı çıktı her şey, mazot aşağıya indi kimse ürünlerini aşağıya indirmedi. Kim olursa olsun iktidarda fark etmez, devletimize sahip çıkalım. Fırsatçılık yapıp da zam üstüne zam yapmayalım. Akıllı olalım, bu ülke hepimizin ülkesi” ifadelerini kullandı.
“Açıklanan rakam gayet iyi bir rakam”
Açıklanan rakamın çalışanlar bakımından gayet iyi bir rakam olduğunu anlatan işveren Suat Cap ise “Açıklanan rakam, bence gayet iyi bir rakam. Tabii ki asgari ücretten sonra diğer ürünlerin fiyatları artmayacaksa güzel rakam şimdilik. Biz şimdi küçük esnafız, ürünlere tedarikçi firmalar asgari ücret zammını yansıttıkça, bizde de o şekilde artışlar oluyor. Yani biz de tedarikçi firmalar yansıttıkça ürünlerine zammı, biz de ufak ufak yansıtıyoruz” açıklamalarında bulundu.
HABER: Savaş ARI
