Haftaya Düzce'deki Kültür Mahallesi’ndeki Eski Sanayi Sitesi’nin derdiyle başladık. Ama haftada farklı gelişmeler oldu. Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün ‘İstanbul'a Düzce'nin lağım suyu akıyor’ paylaşımı, gündemi bayağı bir meşgul etti.  İstanbul'a lağımla beraber, o sanayimizdeki yağlar, mazotlar, atıklar da gidiyor. İşin özüne baktığınız zaman, bu da var. Gündem önümüzdeki günlerde değerlendirilebilecek. 40 yıllık kani oldu mu yani. İSKİ, 2018 yılından itibaren kanunlar çıkartmış. Bugüne kadar niye olmamış, bu yatırımlar? Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanı İmamoğlu yapmamış, ama bir yere getirmiş. 5 seneden beri niye yapmamış? 20 seneden beri, AK Partili Belediye niye yapmamış bunu? İSKİ kanunu çıkarmışlar, ama müeyyideler uygulamışlar. Bizi almışlar bir fanusun içine, Düzce İSKİ fanusu. Fanusun içinde bizi eviriyor, çeviriyorlar. Ruhsata, birçok yapımıza kadar İSKİ ama külfeti var, nimeti yok. Bunu, ne son 3 yılda, ne önceki 20-30 seneki anlayışla ölçüp biçmek pek adaletli olmaz. İSKİ kanunu çıktığı zaman o kanunun müeyyidesi, arıtması ne yapılacaksa işin sonunda kaosu oluşturanlar, parayı kapıyor. Hani ‘cambaza bak cambaza’ diyorsun ya. Cambaza bakarken, senin cüzdanından para gidiyor. Kaosu oluşturanlar, rantı indiriyor. Bunlar şimdi bizi de eleştiriyorlar. Biz siyaset yapmıyoruz, ama bizi de eleştiriyorlar. ‘Siz sürekli olumsuz şeyler söylüyorsunuz. Bu işin çözümü de var, hani çözüm önerisi yok mu? Bu olumsuzluğu duyduğunuz yerden…’ diye bize de eleştiri var. Sorunu bilenin, çözümü de bilmesi lazım.  Ancak çok enteresan bir hikaye var. Hocaefendiyi çağırmışlar, bir girmiş camiye, bir adam oturuyor. ‘Allah - Allah biz geldik, ama bir kişi var burada. Sen varsın, ne yapalım vallahi?’ demiş. Adam, ‘Ben anlamam ben seyisim, at uşağıyım, yani at bakıcısıyım. Siz ne karar verirseniz, ben ona uyarım, ama buraya gelmişken de nasiplenmek isterim.’ demiş. Hoca demiş ki ‘Biz bu sohbeti yapacağız, emri marufa geldik buraya. Allah'ın dinini anlatmaya, hakikati anlatmaya geldik.’ Başlamış sohbeti etmeye,

çoğul hitap ediyormuş, sohbet bitmiş. ‘Vallahi ne anladınız?’ demiş hoca. Adam ‘Vallahi ben bilmem, ben şunu bilirim. 50 tane at var bizim ahırda. Atların önüne yemlerini hepsine göre koyarım. Bir sohbet gelince de, gelir dinlerim. Ama 50 tane atın yiyeceğini bir ata yüklemem. Siz hep ey Cemaat-i Müslimin çoğul konuştunuz. Atın yiyeceğini bir kişiye yüklemem. Bana da yükleme.’ demiş.

ÇÖZÜM ÖNERİMİZ VAR TABİ Kİ

GAYRİMENKUL FİYATLARI DİP YAPARKEN SANAYİ ÇARŞISI’NDA NEDEN ZİRVE YAPTI?

HEM KİRA HEM MENKUL FİYAT FARKI DENGESİ KURULUR

Benim adım Sadullah Ünsal, hasbelkader gazetecilik yapıyoruz, gazetecilikte bir eğitimim de yok. Ben alaylıyım. İsmimin önünde doçent, profesör veya doktor diye bir kimliğim de yok. Önümde makam, mevki, içtimai olarak getirecek bir halim de yok. Hepsinden önemlisi, hepsinden üniversite mezunu dahi değilim. Bürokrasi tecrübem de yok, akil insanlar gibi, millete akıl verecek halimiz de yok. Ama acizane bir öneri var, lütfedilip kabul edilirse, o da sahadan aldığımız tespitler. Sanayideki esnaf zanaatkar, emekçi sabahın köründe yaz - kış mücadele veren insanlar, bu gelişmelerden, bu baskılardan, bu oluşumlardan rahatsız. Her gün bize bir şekilde insanlar bunu anlatıyorlar. Şu anda tartıştığımız olayda, emlaktan burası bila bedel sanayi sitesi yapılacak diye Düzce Belediyesi’ne tahsis edilmiş. Toprak bedeli yok, ama tahsis edilen alanı birileri oymuş. Oradan malzemeyi semirmiş, orası da doldurulmuş. Bir maliyet olmuş oraya, bir maliyeti var. Emekçinin maliyetine orayı boşaltanlar var ya orayı oyanlardan 1 milyon metre küp malzemeyi alıp da çakıla, taşa, toprağa çevirenler var ya; önce ona yıkılmalı. Kimin faturası, kimin nimeti, kimin külfetine yüklenecek. Adalet de sağlanmalı. Mevcut alanda 6- 7 tane dükkan alan adamlar var. 40- 50 bin lira kira isteniyor. Üzüm mü yiyeceğiz, bağcı mı döveceğiz? Üzüm yiyeceğiz. Burası bir müteahhit üzerinden uygun olan bir zeminde, birine verilerek, diyelim ki 300 tane dükkan çıkacak burada. Belediye bu dükkanların yarısını veya bir kısmını bugünkü şartlarda 50 bin lira değil makul ve mantıklı bir kirayla kiralayabilir. Satarken bir fiyat politikası belirleyebilir. Hem kiralama, kira fiyatlarını dengeler, hem emlak fiyatlarını dükkan değerlerini dengeler. Bin 750 liradan 6 milyona çıktı. Peki, 2 sene önce 10 milyon olan bir emlak, şu anda 30 milyon mu oldu? Emlak ve inşaatta olan durgunluktan dolayı, zaten fiyatlar dip, burası nasıl fırladı? Bunu da anlamakta güçlük çekiyoruz, ama burada 5-6 tane duble duble 3-4 kişi dükkan aldığı zaman, işte bu fiyatı adam koyar. İşin özünde şu var; iletişim, bu iletişim olmazsa buralardan netice alınmaz. Bu işin kaosçularının kitapları var. Buradan bir rant elde etmeye çalışanlar var, burada olumsuzluk ve uyumsuzluk üzerine, çözümsüzlük üzerine çözüm ve menfaat sağlamak adına, bir yapı kurmuşlar.

Neticede şöyle bakın. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Önceki etaplarda Faruk Özlü'nün buradaki niyetinin halis olduğuna inanıyorum, ama önceki etaplarda kim para kazandıysa, 1 milyon 750 milyona inşaat yapılırken, çevresi düzenlenirken, çatıları yapılırken, kim parayı buradan kazandıysa, iştahları kabardı. Daha çok para kazanmak için bu kaos çıkıyor. Üzülen üzülsün, darılan darılsın, kırılan kırılsın.

Molla Fenari ermişlerden bir tanesi. Molla Fenari yatsı namazına kadar namazlarını camide eda eden bir zat. Bunun da bir tane fenercisi var. Fener taşıyor, artık yaşlanmış zor yürüyor. Akşam namazına giderken yaşlı bir kadın diyor ki, ‘Ya mübarek; biz de seni hal ehli, manevi anlamda değerli bir yere koyarız, ama hiç vicdanın sızlamıyor mu? O yaşlı başlı adam zor taşıyor feneri.’  Molla da diyor ki; ‘Valide Hanım, sen onun iblis olduğunu bilmezsin.’ deyince feneri taşıyan insan sıfatındaki şeytani görünümlü adam atıyor. ‘Demek ki sen beni biliyordun yıllardan beri, şeytani ruhla sana hizmet ettiğimi.’ diyor. Mübarek camiye giderken şeytana fener taşıtmış. Evliyalık öyle kolay da bir şey değil. Bu işin şeytanları, bu işin menfaatçileri aradan çekilmediği sürece, bu işten hiç kimseye huzur yok. Çünkü amaç da güzel, niyet de… Güzel, ama araç ve aradakiler bu intizamı bozuyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.