Düzce 16°
az bulutlu

Akçakoca'da Göktepe ve Koçar köyleri var. Bu alandaki dere boğazında, yani derede Devlet Su İşleri'nin mal müdürlüğü veya yeni ismiyle Milli Emlak'a ait olan dere kenarlarında 3-4 metrelik alanda ağaçların sel ve baskınlara karşı tedbiren kesilmesinin ihalesi yapılmış.

Buraya kadar gayet normal. İhale yapıldıktan sonra yüklenici firma olarak Peker Orman Ürünleri diye bir firma geliyor sahaya. Milli Emlak Müdürlüğü'nden, Devlet Su İşleri'nden, Orman İşletmesi'nden personelin olduğu ekiple bölgede bir tespit yapılıyor. Orada bir mesire alanı var. Mesire alanı da Orman İşletmesi'ne ait, orman bölgesinde, hazinede değil. Burada bir bantlar çekiliyor, şeritler çekiliyor. Firmaya deniliyor ki: "Buraya girme, sakın ha, burası orman alanı, belirlenen alanda da 3 metre keseceksiniz."

Firma sahibi muhtarlarla diyalog kuruyor. Kesim başlıyor. 'Köyün camisine, fakirlerine, fukaralarına odun verelim.' diyor firma sahibi. Böyle bir diyalog oluyor. Muhtar da, "Bizim köyün bütçesine ver." diyor. Öğrendiğimiz kadarıyla iş yargıya intikal etmiş. Ama işin içinde farklı bir boyut daha var, ben oraya geleceğim.

Neyse, firma başlıyor kesmeye. Önce orman alanından başlıyor. 52 dip, yani 48 metreküp orman emvalinin oradan alındığı görülüyor. Kesilme denilen bir alan var orada, Orman İşletmesi bununla ilgili oraya gidiyor. Muhtarlar işi sahipleniyor. Muhtarın biri darp ediliyor orada, firmanın görevlileri tarafından. Darp edilince de, üzerine yürününce de, muhtar tepkisini ortaya koyuyor. Silahlar patlıyor derken jandarma, orman işletmesi, ortalık birbirine karışıyor.

Firma yetkilisi bu konularda mağdur olduğu noktasında kaymakamlığa müracaat ediyor. Kaymakamlık da bu işin taraflarını, muhataplarını – firma temsilcisi ve diğer devlet birimlerinin, Devlet Su İşleri, Orman İşletmesi ve Milli Emlak'tan yetkilileri – toplantıya çağırıyor. Ama firma yetkilisi bu toplantıya katılmıyor.

ERCAN ÖZTÜRK’ÜN ADINI NİYE KULLANDILAR?

Akabinde siyaset devreye giriyor. Şimdi, bu firma sahibi "Ben mağdur oldum." diye AK Parti Sakarya milletvekilini arıyor. Sakarya milletvekili de bizim Düzce milletvekilimiz Sayın Ercan Öztürk'ü arıyor. Ercan Öztürk de ilgili muhataplarına, yani vali, kaymakam kimseye, "Bu konu nedir, ne değildir,?" diye soruyor. Kendisine yapılan izahattan sonra milletvekili bu konuya hâkim ve vakıf olduktan sonra ilgili muhataplarına, yani bürokrasiye, devlet idarecilerine dönüp, "Ne gerekiyorsa onu yapın." diyor.

Burada belki ilk etapta adama destek gibi görülse de veya "Ne oldu, ne bitti?" diye sorulsa da Ercan Öztürk'ün ismi geçiyor burada. Ercan Bey'in, sayın milletvekilinin samimiyetinden bir endişem yok, insanların da yok. Fakat isminin bu işe karıştırılması, yani ormana girmemesi gereken yere girip kesilmemesi gereken ağaçları kesti diye işlem yapılan kişiye sahiplenen bir vekilin isminin geçmemesi lazım. Vekil de burada istismar ediliyor. İşin özünde bu var.

PİŞKİN DEVLET AKLINI ORTAYA KOYDU

Sonra bu ihale, kaymakamlık tarafından iptal ediliyor. İddiaya göre, birçok nakliyatsiz ağaç oradan çıkarılmış. Şimdi Orman İşletmesi ve yetkili ilgili birimler burada bir tespit yapacaklar. Zeminden, kesilen ağaçların ne kadar metreküp olduğunu, hacmini ortaya çıkaran bir tespit yapacaklar. Mevcutlarda kesilmeyen, kesilmiş böyle bir pozisyon var.

Ama bu o kadar çok dillendi, dallandı ki biz bu konuyu izledik, izledik, izledik. İşin sonunda Akçakoca Kaymakamı Sayın Deniz Pişkin, hakikaten bir devlet aklıyla olaya müdahil oldu. Güvenlik gerekçesiyle, bir de kaçak orman emvali kesilmemesi gereken yer kesildiği için ihale iptal edildi.

ORTALIK TOZ DUMAN OLMUŞ SİZİN İŞİNİZ NE?

Sonra bu firma sahibi çıktı, "İşte mafya vari işler var, o var, bu var. Muhtarlardan benden onu istediler, bunu istediler." dedi. Değil aslında, işin özünde ne var biliyor musunuz? Burası kimin? Milli Emlak. Peki Milli Emlak'ın Düzce'deki sahibi kim? Çevre İl Müdürü Nurhan Kartal. Peki Milli Emlak buralar kesilirken edilirken bir temsilcisini oraya göndermedi mi? Niye sahiplenmiyor? Çok enteresan.

Hani camilerin boyası işiyle ilgileniyor bu Nuran Hanım. 2 bin tane ayakkabıyı nasıl temin ederiz, nereye dağıtırız, bununla da ilgileniyor. Ama orada kıyamet kopmuş, devletin, milletin beytülmal hakkını iki muhtar koruyacağız diye hedef tahtasına oturtulmuş. Ama Kaymakam Bey'in buradaki duruşu, devlet duruşu, devlet aklı gerçekten takdire şayan.

Ama işin özünde Milli Emlak nerede? Burada bu arazide kesilecek olan 2 bin metreküpten bahsediliyor. Bunun nasıl kesildiğini, sınırlara uyulup uyulmadığını Devlet Su İşleri, ne işe yarar Deniz Bey (DSİ Düzce 55. Şube Müdürü Deniz Yıldız)? Burada bu adam kesime başladığı zaman devletin yetkilisinin burada işi yok da nerede işi var? Masa başında mı oturacak? Milletin başını belaya sokuyorlar orada. Muhtarlara laf atıyorlar, ona bir şey söylüyorlar. Adam haklı da olabilir, haksız da olabilir, ben onu bilmem. Ama devletin kontrolündeki bir yeri, devletin vatandaşın huzuru için veya can mal kaybı için tasarruf koyduğu bir yerde devletin görevlisi yoksa burada bir acziyet var. Herkes işini yapsın.

Bu Düzce’de de oldu. Hani dere kenarlarında, su boylarında, nehir kenarlarındaki ağaçların sel veya taşkına karşı kesilerek alanları tıkamasını veya başka bir sorunlara yol açmasını önlemek için bir tedbir var. Akıllı bir tedbir olması gerekiyorsa olsun, ayrı bir şey. Bizim aklımız ermez ona.

Ama bu kesilirken, bu devletin görevlisi ne iş yapıyor? Niye gitmiyor oraya? Orman gitmiş, müdahale yapmış. Ondan sonra eleştirdiğiniz zaman, "Sizin bundan şahsi probleminiz mi var?" diyorlar. Yok. "Şu işinizi görmedi mi, bu işinizi görmedi mi?" diyorlar.

Devletin kuralı var. Amiri, memuru, üstü, altı; kuraldır, kaidedir. İç hizmet kanunudur, yasadır, yönetmeliktir. Yani senin müdürün, senin amirin, senin memurun yönetmeliğin, yasanın haricinde sana ne yapabilir ki? Ne yapar? Bunu yapanlar çoktur tabii. Yaparsa da yasal olarak müeyyide uygulanır.

Netice itibariyle, Akçakoca’da bu mücadeleyi veren Sayın Kaymakam'ı özellikle tebrik ediyoruz. Tabii her şey detaylı anlatılmıyor ama hakikaten güzel bir devlet aklı kullanmış. Kendisini bu akıldan dolayı da, bu samimiyetten dolayı da tebrik ediyoruz. Devletin malı, insanların hakkı en güzel şekilde işte böyle korunur. İşte devlet aklı böyle olur.

Hoşça kalın, dostça kalın Allah’a emanet olun.

Programın tamamı için:

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.