Düzce 1.Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan ve Türk savunma sanayisinin dünyada parmakla gösterilen önemli firmalarından olan Sarsılmaz Silah Sanayii, ürettiği silahlarla adını duyurmaya devam ediyor. Fabrikada silah, piyade tüfeği, uçaksavar ve top gibi birçok ürün üretilirken bu ürünler Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü personeli tarafından kullanılırken aynı zamanda pekçok ülkeye de ihraç ediliyor.
Emekli binbaşı ve güvenlik politikaları uzmanı Mete Yarar, M5 Dergi Youtube kanalı için Sarsılmaz’ı ziyaret ederek burada üretilen silahları denedi.
“Sizin için geldim, Sarsılmazdayım”
Gizlilik politikaları çerçevesinde fabrikanın içinden çekim yapamadıklarını aktaran Yarar, “Sizin için geldim, Sarsılmaz’dayım. Biz fabrikanın içine girip çekim yapamadık, çünkü içeride üretilen silahlar ve makinalar gizlilik çerçevende. Silahları bilgilendirme anlamında bir tanıtım yapacağız. Burada gördüğünüz ona yakın çeşit var ama 64 çeşit tabancadan bahsediyoruz. Bu üretim merkezi normalde tabanca, makineli tabanca, piyade tüfeği, uçak savar ve top diye tabir ettiğimiz ürün gamındaki tüm ekipmanları üreten bir fabrikadan bahsediyorum. Avrupa’nın en büyük tesisinden bahsediyorum, tabancada tam 64 çeşit tabanca var. 90’lı yılları başlayan bir serüvendi.” dedi.
“Asıl büyük alıcılar dünyadaki diğer ülkeler”
Türkiye’de savunma sanayiinin bütün dünyada kabul edilen bir noktaya geldiğini vurgulayan Yarar, “Bunun iki tane sebebi var birincisi Türk sanayisinin ve mühendisinin önem vermesi, ikincisi ise ürün geliştirme ve satın alma prosedürlerinin silahlı kuvvetlerde çok zor olması. Yani dünyada şöyle bir tabir vardır, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bir ekipman satıyorsanız dünyanın her yerine satarsınız derler. Bu fabrikaların büyük bir ürün sistemi dünyada ki ülkelere satılıyor, ihraç ediliyor. Yalnızca tek alıcısı Türkiye değil. Asıl büyük alıcılar dünyadaki diğer ülkeler.” şeklinde konuştu
“Geçmişte ne yapmış olsaydık buralara hızlı gelebilirdik?”
Piyade tüfeğinde çok iyi bir noktaya gelindiğini aktaran Yarar, bazı şeyleri anlatırken yanlış anlaşılmalara sebebiyet verilebildiğini belirterek, “Geçmişi eleştirmek değil, geçmişte ne yapmış olsaydık buralara hızlı gelebilirdik? sorusuyla düşünmenizi tavsiye ederim.” diyerek “Hikâye çok önemlidir” dedi.
“Denemeye devam etmeye kalksam birkaç hafta daha burada kalıp denemem gerekecek”
Sosyal medya hesabı için hazırladığı videonun son kısmında fabrikada üretilen silahları takipçileri için denemeye çalıştığını ancak hepsini denemenin birkaç hafta süreceğinden bahseden Yarar, “Üretilen silahları sizin adınıza denemeye çalıştık ama mümkün mü ben yoruldum. Daha denemeye devam etmeye kalksam birkaç hafta daha burada kalıp denemem gerekecek kadar büyük bir çeşitten ve envanterden bahsediyoruz. Her yolculuğun bir hikayesi var. Bu yolculuğun da çok değerli bir hikâyesi var.” şeklinde konuştu.
Elinden geldiği kadarıyla yerli silah sanayisini yerinde gezmeye gittiğini belirten Mete Yarar, “Benim için çok önemliydi. Yıllarca başka ülkelerin silahlarını kullanıp şimdiki askerlerin ne kadar şanslı olduklarını bir kez daha görüyorum. Onlarda çeşit içerisinden en mükemmelini kendi hazırladıkları silahları kullanabiliyorlar.” Diye konuştu.
“Onların hikâyesinde 150 yıl var, bizim hikayemizde ise onlarca yıl var”
Yarar, başkalarına gösterilen toleransın kendi fabrika ve kendi üretim tesislerimiz içinde gösterilmesi çağrısında bulunurken “Onların hikayesinde 150 yıl var bizim hikayemizde ise onlarca yıl var ve onlarca yılda gelinen noktayı görüyorsunuz. Başkasının on kuruşu yerine ben bir kuruşu tercih ederim. O bir kuruş yeter ki benim olsun. Başkasının on kuruşu sizden çok daha başka şeyler ve bedeller alabilir. Burada ki tüm silahlar gelişiyor ve halen daha geliştirilmeye devam ediliyor. Çünkü kullanıcı bizim asker ve polislerimiz, fabrikalar bizim fabrikalarımız, mühendisler bizim mühendislerimiz.” dedi ve videoyu şu sözleriyle sonlandırdı:
“Sahada en ufak bir hata oluşursa düzeltmesini yapacak olan fabrikalar bize ait. Bu fabrikanın kuruluşu bunun gibi fabrikaların kuruluşu Türkiye için çok önemli. İnşallah ben elimden geldiği kadar gezmeye sizler de seyrederek destek vermeye devam edeceksiniz.”